İnşaatla uğraştığımızdan çok inşaat bürokrasisi ile uğraşıyoruz desek yanlış bir ifade olmaz herhalde.

Bürokrasinin en ağır şekilde hissedildiği sektörlerin başında geliyor inşaat.

Sektörün sorunlarının büyük bir kısmı bürokrasi kaynaklı.

İnşaatçılar bürokrasi duvarını bir türlü aşamıyor.

***

Devlet yetkilileri de bunun farkında olacak ki bürokrasinin azaltılması için son yıllarda girişimler arttı.

Çevre ve Şehircilik bakanımız sayın Murat Kurum bürokrasinin azaltılması ve imza sayısının düşürülmesi için çalışmalar yapıldığını her fırsatta dile getiriyor. Sektörün içerisinden gelen ve sektörün sıkıntılarını birebir yaşayan biri olarak bu çalışmalarında samimi olduğuna inanıyoruz.

Çevre ve Şehircilik Bakanımız farkında mı veya değil mi bilmiyoruz ama bürokrasi her geçen gün artıyor. Bakanımızın söyledikleri ne yazık ki sahaya yansımıyor.

Ruhsat sürecinin ne kadar meşakkatli olduğunu ve sürelerinin ne kadar uzadığını sektörün tüm paydaşları biliyor.

Ben Sasalı’dan bir örnekle bürokrasinin işleri nasıl aksattığını anlatmaya çalışacağım.

Doğal Sit Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı imarlı olan Sasalı’da yapılaşmaya izin veriliyor.

Ruhsat verme konusunda belediye yetkili ancak belediye hemen her işlemde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden görüş ve onay almak zorunda.

Vatandaşlar tadilat, proje, ifraz, tevhid, kat irtifakı kurulması, kat irtifakı bozulması vb. her türlü işlemde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün görüş ve onay yazısını beklemek zorunda kalıyor.

Pandemi dolayısıyla kamu kurumları zaten 3’te 1 kapasite ile çalışıyor.

Bu yüzden belediyeden bir evrakın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gidip gelmesi en az 2 ayı buluyor.

Bir inşaatın başlamasından bitişine kadar; tevhit, proje onayı, tadilat ve kat irtifakı kurulması gibi işlemler için en az 4 kez Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden görüş ve onay istiyor.

Her bir evrak için en az 2 ay süre geçtiğini varsayarsak belediyedeki işlemler hariç 8 ay sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü bürokrasisinden kaynaklı olarak proje uzuyor. Bu süre 1 yıla kadar da çıkabiliyor.

Bu kadar sürede inşaata başlayıp bitirmek bile mümkün.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız bu konuyu acilen gündemine alıp bu tarz bürokrasi engellerini kaldırması gerekiyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kontrollü yapılaşmanın olduğu bu alanlarda tüm yetkiyi belediyeye vermeli. Belediye teknik yeterliliği olan bir kamu kuruluşu sonuçta. Eğer bakanlık yetkiyi belediyeye vermeyecekse de tüm ruhsatlandırma işlemlerini kendi bünyesinde sağlamalı.

Öte yandan kurumlar arası yazışma vb. işlemlerden dolayı zamanımızı heba ediyoruz.

Eğer bu bürokrasi engeli kaldırılırsa en az 8 aylık bir zaman kaybı önlenmiş olur ve yatırımların hızlanması sağlanır.