Türkiye'de son iki yıldır yüksek faiz ve düşük kredi erişimi nedeniyle daralan gayrimenkul sektörü, 2025 yazı itibarıyla yeniden hareketlenme sinyalleri veriyor. Merkez Bankası'nın son toplantısında politika faizini indirmesi ve yıl sonuna kadar faizlerde kademeli düşüşlerin devam edeceği yönündeki beklenti, sektörde umutları tazeledi. Bankaların konut kredisi faizlerinde küçük çaplı indirimlere gitmesiyle birlikte alıcılar yeniden piyasayı yoklamaya başladı. Uzun süredir talebin baskılandığı sektörde hem yatırımcılar hem de müteahhitler yeni döneme hazırlık yapıyor.

Konut Sektöründe Beklentiler Yükseliyor

Konut fiyatları hâlâ yüksek seyrediyor, ancak reel anlamda dengelenme süreci başladı. Enflasyonun baz etkisiyle düşüşe geçmesi, kredi faizlerinin gevşemesiyle birleşince konut alımında beklemede olan kesimin harekete geçmesi bekleniyor. Uzmanlara göre, özellikle ilk defa ev alacaklar ve yatırımcılar için sonbahar dönemi bir fırsat penceresi yaratabilir. Peşin alım yapamayanlar için kredi erişimi yeniden gündeme gelebilir. Müteahhitler ise zamana yayılmış kampanyalarla alıcıları cezbetmeye çalışıyor.

Ticari Gayrimenkulde Stratejik Bekleyiş

Ticari gayrimenkul segmentinde de faiz düşüşüyle birlikte hareketlilik beklentisi oluştu. Özellikle ofis kiralamalarında azalan boşluk oranı, yeni projelere alan açabilir. Ancak yatırımcılar hâlâ temkinli. E-ticaretin büyümesiyle depo ve lojistik alanlara olan ilgi sürerken, AVM yatırımları sınırlı kalmaya devam ediyor. Ticari kiralamalarda ise kur istikrarı ve genel ekonomik güvenin artmasıyla yeni sözleşmelerin hızlanması bekleniyor.

Arsa ve Tarla Yatırımlarında Dönüşüm İhtimali

Faizlerin düşmesi, yatırımcının arsa ve tarla yerine yeniden konuta yönelmesine neden olabilir. Son iki yılda “düşük maliyetli” yatırım olarak öne çıkan arsa alımları, artık yerini daha kısa vadede geri dönüş sağlayacak seçeneklere bırakabilir. Ancak altyapısı hazır, imar planı net arsalarda fiyatların daha da yükseleceği tahmin ediliyor. Arsa yatırımı yapanlar bu nedenle “bekle-gör” stratejisine geçmiş durumda.

Kentsel Dönüşüm Projeleri Hızlanabilir

Düşen faiz ortamı, hem bireysel hem de kamu destekli kentsel dönüşüm projelerinin finansmanını kolaylaştırabilir. Belediyeler ve Çevre, Şehircilik Bakanlığı’nın öncülüğündeki projelere yeniden ivme kazandırılması hedefleniyor. İstanbul, İzmir, Bursa ve Ankara başta olmak üzere birçok şehirdeki riskli yapıların dönüşümünde yeni finansman modelleri gündeme gelebilir. Uzmanlara göre 2025 sonuna kadar dönüşüm sürecinde gözle görülür bir hızlanma yaşanabilir.

Kredide Yeni Dönem Başlıyor

Faiz düşüşleriyle birlikte bankalar konut kredilerinde %3’ün altını test etmeye başladı. Bazı kamu bankaları, özellikle ilk konut alacaklara yönelik daha avantajlı oranlarla kredi sunmaya hazırlanıyor. Ayrıca Hazine destekli “uygun vadeli” kredi modellerinin devreye girmesiyle, piyasada yeni bir canlanma süreci başlayabilir. Krediye erişimin artması, satış adetlerini doğrudan etkileyecek potansiyele sahip.

Yabancı Yatırımcı Yeniden Gelebilir

Faiz düşüşü ve siyasi normalleşme süreci, yabancı yatırımcının Türkiye piyasasına olan ilgisini yeniden canlandırabilir. Özellikle Körfez ülkelerinden gelen yatırımcıların İstanbul, Antalya, Muğla ve Mersin gibi illerde yeni projelere yönelmesi bekleniyor. Vatandaşlık karşılığı gayrimenkul alımında yeni düzenlemelerle daha şeffaf ve denetimli bir süreç hedefleniyor.

Beklentiler Olumlu Ama Temkinli

Her ne kadar sektör temsilcileri faiz indiriminin pozitif etkilerini konuşsa da, piyasada temkinli bir iyimserlik hakim. Krediye erişimin gerçekten kolaylaşıp kolaylaşmayacağı, enflasyondaki düşüşün sürdürülebilir olup olmadığı gibi faktörler, sektördeki toparlanmanın kalıcılığını belirleyecek.