Türkiye’de 2028’e Kadar Konut Açığını Kapatmak İçin Yeni Finansman Modeli Şart

2026 - 2028 orta vadeli programında finansman tarafında boşluklar görülürken; 2028’e kadar konut açığını kapatabilmek için finansmana erişimde yeni modellerin geliştirilmesi şart

Türkiye’de yeni konut ihtiyacı fazla. 2026 – 2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programı (OVP), makroekonomik dengelerden istihdam politikalarına, kamu maliyesinden finansal istikrara kadar pek çok alanda yol haritası sunarken, barınma hakkı ve konut piyasası açısından da önemli mesajlar içeriyor. Özellikle deprem riski, hızlı nüfus artışı ve büyükşehirlerde yoğun göç, konut arzı ile talep arasındaki dengesizliği büyütmeye devam ederken, devletin sosyal konut üretimi ve afetlere dirençli yapılar için finansman sağlama taahhütleri ön plana çıkıyor.

SOSYAL KONUT VE AFET ODAKLI DÖNÜŞÜM

OVP’de konut başlığı altında en dikkat çekici nokta, afet riski yüksek bölgelerde sosyal konut projelerinin önceliklendirilmesi. Bu projelerin yalnızca konut değil, altyapı ve sosyal tesisleri de kapsayacak şekilde planlanacağı belirtiliyor. Ayrıca afetzedelerin barınma ihtiyacının kamu kaynaklarıyla destekleneceği, hak sahipliği ve geri ödeme yöntemlerinin yeniden düzenleneceği ifade ediliyor. İstanbul başta olmak üzere, riskli yapı stokunun yenilenmesi için kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verileceği de programın altını çizdiği bir diğer başlık.

DİJİTALLEŞME VE ŞEFFAFLIK ADIMLARI

Öte yandan kira piyasasına yönelik düzenlemeler de dikkat çekiyor. Kira sözleşmelerinin e-Devlet üzerinden hazırlanması ve gayrimenkullerin gerçek değerleri üzerinden işlem görmesine yönelik adımlar hem kayıt dışılıkla mücadele hem de fiyat şeffaflığının sağlanması açısından önem taşıyor.

BARINMA KRİZİ RİSKİ

Programda, konut finansmanına yönelik doğrudan düşük faizli kredi mekanizmaları ya da devlet garantili ipotek modellerine dair somut adımlar henüz öne çıkmıyor. Benzer şekilde, arsa temini, imar süreçleri ve maliyetlerin düşürülmesine yönelik yapısal düzenlemeler de sınırlı bir çerçevede ele alınmış durumda. Bu yönüyle program, daha çok sosyal konut üretimi ve kentsel dönüşüm ekseninde güçlü mesajlar verirken, finansman tarafında ilerleyen dönemde ek politikalara ihtiyaç duyulabileceğini gösteriyor. 2026 – 2028 döneminde sosyal konut ve kentsel dönüşüm projeleri sayesinde belirli ölçüde arz artışı beklenebilir. Fakat yüksek maliyetler ve faiz oranları nedeniyle, talebin finansmanla desteklenememesi konut açığının daha da büyümesine yol açabilir. Özellikle büyükşehirlerde kiracılık oranlarının yükselmesi ve ev sahipliği oranının gerilemesi, barınma krizini derinleştirebilir.

YENİ MODELLER GELİŞTİRİLMELİ

Sonuç olarak OVP, konut piyasasında sosyal konut ve afet konutu odaklı bir çerçeve çiziyor, ancak finansman tarafında boşluklar bulunuyor. Türkiye’nin 2028’e kadar konut açığını kapatabilmesi için yalnızca üretim değil, aynı zamanda finansmana erişimde yeni modellerin geliştirilmesi şart. Düşük faizli kredi destekleri, devlet garantili ipotek mekanizmaları veya tasarruf finansman sisteminde güçlü yeni modellerin devreye alınması hem piyasadaki dengesizliklerin giderilmesine hem de vatandaşın konuta erişim imkanlarının artmasına katkı sağlayacaktır.

KAYNAK: EMSAL.COM/MURAT GÜNEY

Emlak Gündemi Haberleri

TOKİ, 8 İlde 246 Konut ve 80 İş Yeri Satacak
İngiltere'de İnşaat Sektörü 5 Yılın En Düşük Seviyesinde
İnşaat Sektörü Batık Kredinin Şampiyonu Oldu
Buca’da Güney Planlama Bölgesi İmar Planı Meclisten Geçti
Güzelbahçe’de TOKİ’ye Şartlı Onay