Lüks Konut Uzmanı Sercan Göller, özellikle gözde kent  İstanbul ve çevresinde kara borsaya düşen konutlar ile ilgili yaptığı değerlendirmelerde şöyle konuştu: “Neredeyse satın alınacak daire kiralayacak konut bulunamaz oldu. İstanbul’da resmen daireler kara borsaya düştü. Bu nedenle satış fiyatları, ve kira fiyatlarındaki artışlar %80’leri buldu. Bununla beraber mülk sahipleri ve kiracılar tarafından her gün yeni uygulamalarla karşılaşmaya başladık. Kimi mal sahibi türlü sebeplerle uygun kira bedeline oturan kiracısını çıkarmaya çalışırken, kimi kiracı da uygun kira bedeli ödeyerek oturduğu daireyi neredeyse iki katı kira bedeliyle başkalarına kiralamaya başladı. Daha önce dükkan – iş yerlerinde karşılaştığımız bu duruma evlerde de karşılaşmaya başladık. Tabii bu durum beraberinde birçok sorunu da getirdi. Kiracıların, oturdukları evleri kiraya vererek aile, arkadaş yanına taşınmaları ve kiracı oldukları daireleri hiç tanımadıkları insanlara bazen “Alt Kiralama Sözleşmesi” yaparak bazen de sözlü olarak kiraya vermeleri hem kira ödemelerinde, hem de apartman, site hayatında sıkıntılara yol açmaya başladı. Kiralarını alamayan mal sahipleri davalarla uğraşırken, apartman ve site sakinleri de hiç tanımadıkları bu yeni kiracılarla sıkıntı yaşamaya başladılar.”

Göller, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kiracılar, kirada oturdukları evden belirli şartlarda çıkarılabilirler. Bunlardan en geçerli sebep mülk sahibinin o mülkte oturma ihtiyacıdır. Mülk sahibi sadece kendi oturacaksa sizi çıkarabilir ve bu madde belli şartlara bağlıdır. Dairede kendim oturacağım diyerek tahliyenizi istemesinden sonra 3 yıl boyunca kiraya veremez. Mal sahipleri, hazırladıkları kira kontratlarına dairelerinin üçüncü kişilere izinleri dışında kiraya verilmemesi için madde koyabilirler. Alt kiralama sözleşmesi yapılamaz diye de ayrıca bir madde koymaları gerekmektedir. Kiraya verdiğiniz yer dükkan, ofis, iş yeri veya ev olabilir. Kiracınızı rahatsız etmeden kontrole gidebilir, yönetici, site güvenliği veya komşulara sorabilirsiniz.”