İzmir-İstanbul Otoyolu'nda 1 Milyar 347 Milyon TL Zarar

İzmir-İstanbul Otoyolu'nda 1 Milyar 347 Milyon TL Zarar

Sayıştay Raporuna göre İzmir-İstanbul Otoyolu'nda 178 günlük gecikmenin sözleşmede yer almaması ve devletin verdiği günlük güvenceden 1 Milyar 347 Milyon TL'lik zarar, Çandarlı Otoyolu'nda ise 23 milyon 121 bin Euro zarar oluştuğu belirtildi.

A+A-

Sayıştay Başkanlığı’nın açıkladığı 2017 yılına ait Kamu İdareleri Denetim Raporları’nın Karayolları Genel Müdürlüğü kısmında önemli bilgilere rastlandı.

Raporda Türkiye genelinde uygulama sözleşmesi imzalanmış ve yapım çalışmaları devam eden 7 adet projeden bahsedildiği gözlendi.

Sayıştay, raporunda İzmir’i yakından ilgilendiren ve yapımı devam eden Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Yapım İşi ile 76 kilometre uzunluğundaki Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu Projesi için çarpıcı rakamlar verdi.

AYKIRILIK OLUŞTURAN BULGULAR!

YİD Modeli ile yapılan Gebze-Orhangazi-İzmir(İzmit Körfez Geçişi ve Bağlantı Yolları Dahil) Otoyolu Yapım İşinde; ‘Uygulama Sözleşmesinin Yürürlüğe Girmesi Görevli Şirketin Kusuru Nedeniyle Gecikmesine Rağmen Öngörülen Yaptırımların Uygulanmaması ve Uygulama Sözleşmesine Aykırı İşlemler Yapılması’, Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu Yapım İşi’nde ise, ‘Yap-İşlet-Devret (YİD) sözleşmelerinde; yapım süresinin başlangıcının mevzuata aykırı olarak düzenlenmesi, uygulama sözleşmesinin yürürlüğe girmesi görevli şirketin kusuru nedeniyle gecikmesine rağmen sözleşmesinde öngörülen yaptırımların uygulanmaması ve sözleşme kapsamında yaptırılması gereken lojmanların yaptırılmaması’ bulgularına rastlandı.

1 MİLYAR 347 MİLYON 763 BİN 639 LİRA 52 KURUŞ KAYIP!

Kusurlar sonrasında Gebze-Orhangazi-İzmir(İzmit Körfez Geçişi ve Bağlantı Yolları Dahil) Otoyolu Yapım İşi’nde gecikme sonrasında idarenin karşılaşacağı durum için önemli bilgilere yer verildi. Raporda, ‘Projeye ait uygulama sözleşmesinin 180 gün içerisinde yürürlüğe girmesi gerekmesine rağmen, bu süre görevli şirketin kusuruyla aşılmıştır.

Buna rağmen, görevli şirkete uygulama sözleşmesinde öngörülen yaptırımlar uygulanmamıştır. Uygulama sözleşmeleri, bu sözleşmelerin 38(g) maddesinde yer alan;

a) Yüklenici ile Yapılan Tasarım ve Yapım Sözleşmesinin,

b) Sigorta Şirketi ile Yapılan Sigorta Sözleşmesinin,

c) Ana Kredi Kuruluşları ile Yapılan Kredi Sözleşmelerinin madde 27.4(c)’ de bahsi geçen, İdare, Görevli Şirket ve Ana Kredi Kuruluşları arasındaki anlaşma dahil) tamamının imzalanıp onaylı suretlerinin İdare’ye bir tutanakla teslim edilmesi ile yürürlüğe girecektir. Yine, uygulama sözleşmesine göre, bu işlemlerin tamamlanması için öngörülen süre, uygulama sözleşmelerinin imzalandığı tarihten itibaren 180 gündür. Ancak, görevli şirketin isteği üzerine bu süre 180 gün daha uzatılabilecektir. Bu durumda aşılan süre işletme, süresinden düşülecektir. Ayrıca görevli şirketin kusuru dışında ilk 180 günlük süre içerisinde sözleşme imzalanamazsa, idare bu süreyi uzatacaktır. Sözleşme yine yürürlüğe girmezse ve bu durum Görevli Şirketin kusurundan kaynaklanmışsa o güne kadar yaptığı harcamalar için idareden herhangi bir talepte bulunmayacak, ayrıca kesin teminatı gelir kaydedilecektir. Anılan hükümlere göre; uygulama sözleşmenin yürürlüğe girmesi için sözleşmenin 38/(g) maddesinde yer alan sözleşmelerin tamamının idareye teslimi zorunludur. Uygulama sözleşmesinin eki mahiyetinde olan bu sözleşmelerin görevli şirketçe, idareye teslim edilmesi için 180 gün süre verilmiştir. Yapılan incelemede yukarıda yer alan hükümlere uyulmadığı tespit edilmiştir. Şöyle ki; sözleşmeye göre, uygulama sözleşmesinin yürürlüğe girmesi için verilen son tarih 26.03.2011’dir. Sözleşme ise, bu tarihten 715 gün sonra ancak 15.03.2013 tarihinde yürürlüğe girebilmiştir. Ancak, 715 günlük gecikmenin bütün sorumluluğu görevli şirkette değildir. Söz konusu işin görevlendirme aşamasında yapım işi için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) muafiyeti vardır. Ayrıca, KGM Genel Bütçe kapsamında bir idaredir. Dolayısıyla, Borç Üstlenim Anlaşmasını Hazine imzalamakla yükümlüdür. Ancak, sözleşme imzalandıktan 10 gün sonra yani 07.10.2010 tarihinde ÇED muafiyeti ortadan kalkmış, sonrasında KGM Özel Bütçe kapsamına alınmış, dolayısıyla Hazinenin Borç Üstlenim Anlaşmasını imzalama yetkisi ortadan kaldırılmıştır. Dolayısıyla görevli şirketin kredi bulması da zorlaşmıştır. Bu yüzden ilk 10 günlük süre hariç, 180 günlük kredi bulma süresinin işlememesi mevzuata uygundur. Diğer bir ifadeyle, kalan 170 günlük sürenin ihale aşamasındaki şartlar oluşana kadar işlememesi gerekmektedir. Bununla beraber, önce ÇED muafiyeti tekrar tesis edilmiş, sonrasında ise, 31.03.2012 tarihinde 3996 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle hazinenin idare adına borç üstlenim anlaşmasını imzalamasına izin veren düzenleme yapılmıştır. Diğer bir ifade ile 31.03.2012 tarihi itibariyle koşullar ihale zamanına döndürülmüş olup, kalan 170 günlük sürenin 31.03.2012 tarihi itibariyle tekrar işlemeye başlaması gerekmektedir. Sonuç itibariyle, kalan 170 gün sürenin 31.03.2012 tarihine eklenmesiyle uygulama sözleşmesinin en geç 18.09.2012 tarihinde yürürlüğe girmesi gerekmektedir. Ancak, yukarıda belirtildiği üzere, sözleşme 15.03.2013 tarihinde yürürlüğe girebilmiştir. Kalan 178 günlük fazla süre ise işletme süresinden düşülmemiştir. Söz konusu işlerde işletme süresi için günlük gelir garantisi verildiğinden, verilen ek işletme süresi kadar daha fazla günlük gelir garantisi verilmiş olmaktadır. Dolayısıyla verilen ek süre kadar işletmenin idareye devredilmesi gecikecek, bu süre zarfında işletmenin gelirleri idare yerine görevli şirket tarafından tahsil edilecek üstelik bu süre zarfında verilen garantiler de devam edecektir. Verilen ek süre zarfında işletmenin idareye devredilmesi ve bu süre zarfında garantinin verilmemesi halinde, sözleşme süresi sonunda düzeltilmediği takdirde, idarenin sağlayabileceği kazanç (mahrum olabileceği gelir kaybı) ise 2017 yılsonu fiyatlarıyla günlük garanti ödeme tutarı 7.571.705,84 TL olup, idarenin 178*7.571.705,84=1.347.763.639,52 TL kaybı olacaktır’ ifadelerine yer verildi.

23 MİLYON 121 BİN EURO ZARAR!

Menemen- Aliağa- Çandarlı Otoyolu Yapım İşi için kusurların bulunduğu kısımda ise şu bilgilere yer verildi: ‘Yapılan incelemede, yukarıda yazılı olan mevzuat hükümleri doğrultusunda sözleşme süresi (yapım+işletme) uygulama sözleşmelerinde tanımlanmış; yapım ve işletme süreleri de uygulama sözleşmelerinin tanımlar kısmında mevzuata uygun olarak tanımlanmıştır. Ancak, uygulama sözleşmelerinde yapım sürelerinin uygulama sözleşmelerinin yürürlüğe girmesi ile başlayacağı belirtilmiş olmasına rağmen Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Yapım İşi uygulama sözleşmesi hariç olmak üzere- diğer 6 adet yapım işinde sözleşme hükümlerine aykırı bir şekilde uygulama sözleşmesinin imzalanması ile fiili olarak işyeri teslimi yapılmış ve işe başlanmıştır. Diğer bir ifadeyle sözleşmeye göre yapım süresi başlamadan fiili olarak yapım işlerine başlanılması mümkün kılınmıştır. Şöyle ki; (Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Yapım İşi hariç) diğer işlerin sözleşmelerinin 5 inci maddeleriyle işyeri tesliminin sözleşmenin imzalanmasına müteakip 10 gün içerisinde olacağı, akabinde ise 20 gün içinde işe başlanacağı belirtilmiştir. Bu hükümler uygulama sözleşmesinin diğer hükümlerine aykırı olduğu gibi ilgili Bakanlar Kurulu Kararında yer alan düzenlemelere aykırıdır. Bu uygulama sonucu ise, görevli şirketler sözleşme yürürlüğe girmeden önce fiili olarak yapım işine başlamışlar, ancak bu süreler uygulama sözleşmesinde belirlenen yapım süresinden sayılmamıştır. Uygulama sözleşmesinin yürürlüğe girmesi için gereken sürenin 180 gün olması göz önüne alındığında görevli şirketlere zımni olarak bu süre kadar ek yapım süresi verilmiştir. Ek süre olarak verilen söz konusu yapım sürelerin ek süre olarak verilmemesi halinde görevli şirketlerin uygulama sözleşmesinde yer alan yapım süresini kullanması gerekecekken bu süre verilmekle işletme süresinden düşülmesi gereken yapım süresi düşülmemiştir. Söz konusu işlerde işletme süresi için günlük gelir garantisi verildiğinden, verilen ek işletme süresi kadar daha fazla günlük gelir garantisi verilmiş olmaktadır. Dolayısıyla verilen ek süre kadar işletmenin idareye devredilmesi gecikecek, bu süre zarfında işletmenin gelirleri idare yerine görevli şirket tarafından tahsil edilecek üstelik bu süre zarfında verilen garantiler de devam edecektir. Verilen ek süre zarfında işletmenin idareye devredilmesi ve bu süre zarfında garantinin verilmemesi halinde, sözleşme süresi sonunda düzeltilmediği takdirde, idarenin sağlayabileceği kazanç (mahrum olabileceği gelir kaybı) belirtildi. Buna göre; Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu Yapım İşi kapsamında idarenin kaybı, ‘180*128.450 €: 23.121.000,00 Avro’ olarak ifade edildi.

Egedesonsöz - Mehmet İşler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.