Yurt genelinde gayrimenkul yatırımları yapan Onursal Gayrimenkul AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı Onur Öngün, belediyelerin çalışma temposunun yüksek olması, halkın isteklerine uygun hareket etmesi, kenti sıkışıklıktan kurtaran çözümler üretmesi, yatay mimariye yön vermesi gibi çok sayıda unsurun, birikimlerini gayrimenkule yatıranları doğrudan etkilediğini kaydetti.

Onur Öngün, halkını tanıyan, kentin gelişimini bireysel yaklaşım yerine ekibiyle sağlayan belediye başkanlarının olduğu il, ilçelerde ciddi değerlemeler gözlemlediklerini belirterek, şunları söyledi:

“Belediye başkanlarının hizmet verdikleri yöreyi zenginleştirmeleri için öncelikle yaşamı rahatlatmaları gerekiyor. Kentin ihtiyaçlarını, halkın talepleri doğrultusunda karşılamalılar ki bölgenin yaşanılabilirliği, değeri ve imajı yükselsin. Çok küçük bir örnek vermek gerekirse, kısa süre önce göreve gelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Tuna’nın toplu taşımada 24 saat uygulaması bile Başkent’in uzak lokasyonlarında toprak değerini artıracak. Kentleri, belirli noktalar yerine çoklu noktalarda merkez yapacak metro çalışmaları bir yerde gayrimenkul fiyatını tavan yaptırırken, diğer noktalarda dip yapmasını engelleyecek. İyi bir belediyeciliğin çok fazla kriteri var. Ama benim için en önemli kriter, hangi lokasyonda olursa olsun, bölgenin bütün topraklarını değerlendirecek hizmetlere imza atması. Açıkçası, başarılı belediye, toprağını altın yapıyor.”

İzmir’e dikkat

Onur Öngün, modern kentleşmenin öncüsü Avrupa ülkelerine baktıklarında yerel yönetimlerin yıllardan beri şehirleri yatay büyüttüğünü, çok kalabalık, sınırsız büyüyen şehirler yerine kent trafiğinin kaldıracağı, yaşam konforunun düşmeyeceği şehircilik anlayışının hakim olduğunun görüldüğünü vurgulayarak, “Bizde ise aynı lokasyonda büyümenin sınırı yok. Mesela şu an 3-4 milyon nüfusu olan İzmir’in 10 yıl içinde 11 milyon nüfusa ulaşacağı söyleniyor. Bu gidişin önüne geçmek ancak etkin ve nitelikli yerel yöneticilerle olur” dedi.