Türkiye'nin Acilen Kentsel Dönüşüme İhtiyacı Var

Türkiye'nin Acilen Kentsel Dönüşüme İhtiyacı Var

Eski evlerin yıkılarak yeni ev inşa edilmesinin kolay olmadığını söyleyen Çelikmen Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Çelik, Türkiye'nin acil kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğunu dile getirdi.

A+A-

Çelikmen Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Çelik, kentsel dönüşüm projelerinde devletin gerekli sorumlulukları aldığını dile getirdi. Yeni Akit'te yer alan habere göre; Çelik, “İnşaat sektörü geliştikçe yaşam kalitesi artıyor ve altyapının önemi anlaşılıyor. İnşaat sektörü insanların ömrünü uzattı. Kentsel dönüşümler de insanların hayatına doğrudan etki etmektedir. Şimdi kentsel dönüşüm projelerini inşa ederken ciddi anlamda maddi sıkıntılarla karşılaşmaya başladık. Demirin tonu 3 ay önce 6 bin 700 TL iken şimdi 11 bin 500 TL oldu. Doların artması güvensizliği de artırıyor. Dolar yüzde 30 oranında artıyor ama fabrikalar bize bunu yüzde 70 oranında yansıtıyor. Ekonomik sıkıntılardan dolayı üstlenmiş olduğumuz kentsel dönüşüm projelerini tamamlama şansımız hiç kalmıyor. Devletimizin inşaat sektörüne destek olması gerekiyor. Reel fiyat artışından dolayı büyük sıkıntılar yaşayan inşaat piyasasını devletimiz ayakta tutmalıdır. Çünkü inşaat sektörü yaklaşık 500 adet yan sektörü destekliyor” şeklinde konuştu.

“İş bitirmeye talibiz, kendimizi bitirmeye değil”

İnşaat sektöründe yaşanan problemlere dr değinen Çelik, şu görüşleri dile getirdi: “Demir, çimento, mazot, seramik, alüminyum, cam ve pimapen zamları reel olarak yeniden değerlendirilmelidir. Son zamanlarda yapılan bu zamların keşiflerinin tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Zamlar makul ve mantıklı bir seviyede olmalı, devletimizin de zarar etmeyeceği şekilde düzenlenmelidir. Bizim de elimizi taşın altına koyan müteahhitler olarak zamlardan etkilenmememiz için devletimizden reel zamlardan kaynaklanan sıkıntılardan dolayı sektöre destek olmasını talep ediyoruz. Çünkü biz iş bitirmeye talibiz, biz kendimizi bitirmeye talip değiliz. Bu sıkıntılar maalesef domino etkisi oluşturuyor. Yaklaşık olarak 10 milyon kişi inşaat sektöründe istihdam ediliyor. İnşaat sektörü sadece müteahhitlikten ibaret değildir.

Sanayinin can damarı

Cam, pencere, tuğla, seramik, kereste, tuğla, alçı, mobilya, beyaz eşya başta olmak üzere birçok sektör dolaylı yollardan inşaat sektörüne bağlıdır. Sanayinin de can damarı inşaat sektörüdür. Biz son zamanlarda inşaat malzemesi de tedarik edemiyoruz. Cam, seramik ve alüminyum bulamadığımız zamanlar oluyor. Bize 3-4 ay sonrasına gün verenler var. Fakat 3-4 ay sonra daha önceden sipariş ettiğimiz ürünlere zam geldiğinde “bu malzemeleri eski fiyattan veremeyiz” diyorlar. Bu sene inşaat sektöründe faaliyet gösteren firmalar büyük zararlar etti ve bu zararları ekonomik açıdan kaldırabilecek durumda değiliz.”

“Devir-tasfiye hakkına fiyat farkı eklenmeli”

Çelik, açıklamasının devamında şunları söyledi: “Bizim 3 ay önce ihalesini kazandığımız 80 milyon TL bedelli projenin bedeli şu anda 130 milyon TL oldu. Yüzde 60’a yakın bir fark oluştu. Biz müteahhitler olarak bu farkın en azından yarısı için devletimizin fiyat farkı vermesini istiyoruz. Diğer yarısını da biz kendi imkânlarımızla toparlamaya çalışabiliriz. Eğer ki, bunu da yapamayacak olan firmalar varsa onlar için de devir ve tasfiye hakkı verilsin. Belki biz yüzde 30 düzeyinde bir zararı karşılayabiliriz ama karşılayamayan firmalar için de koşulsuz tasfiye kararnamesi çıkarılabilir. Böylece firmaların teminat mektubu yanmadan işleri tasfiye etmesi makul olur. Biz dünyanın her yerinde inşaat projeleri inşa eden müteahhitleriz. Türkiye’de de alnımızın akıyla işlerimizi bitirip devletimize ve ekonomimize katkı sağlamak istiyoruz. Ancak bunun için de makul fiyat farkıyla birlikte devir ve tasfiye hakkı talep ediyoruz.”

“Yeni inşa edilen konutlara bir ömür biçilmeli”

Kentsel dönüşüm projelerinin hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi için önemli tavsiye veren Çelik, “Kentsel dönüşüm kesinlikle kolay değildir. Türkiye’de kentsel dönüşüm projelerinin sağlıklı bir şekilde bitirilmesi için tecrübeli firmalara ihtiyaç olacak. Yeni firmalar kentsel dönüşüm projelerini yapabilecek kapasiteye sahip değil. Eski evlerin yıkımı ve yenilenen imar planlarıyla birlikte depreme dayanıklı konutlar inşa edilmesi sanıldığı kadar kolay olmayacak. Şu anda arabaların bile bir ömrü var. Yeni inşa edilen konutlara ise herhangi bir ömür belirlenmiyor. Konutlarla ilgili bir kanun çıkartılması ve bütün konutlara bir ömür biçilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Bireysel kentsel dönüşüme izin verilmemeli”

Çelik, “Devlet vatandaşını korumak zorundadır ve bunun için de yapıcı davranmalıdır. Bireysel kentsel dönüşümlere asla izin verilmemelidir. Ada bazında kentsel dönüşüm yapılmalıdır. Çünkü ada bazında kentsel dönüşüm yapıldığı zaman en azından müteahhitler sahayı yüzde 50’den daha geniş bir şekilde kullanabilirler. Yani 10 daire veya 20 daire değil de ada bazında 200-300 daire inşa edildiğinde daha ucuz ve daha makul olur. Evleri yıkılan insanlar 120 metrekare dairelerde değil de 100 metrekare dairelerde otururlar. Zaten artan dünya nüfusuna göre daha küçük ve daha ekonomik evlerde yaşamamız gerekiyor. Artan enerji ihtiyacını ancak bu şekilde sübvanse edebiliriz” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.