Kentsel Dönüşüm Binadan değil Zeminden Başlar

Kentsel Dönüşüm Binadan değil Zeminden Başlar

İzmir'de 1688'den beri yıkıcı bir deprem olmadığını belirten Prof. Dr. Hasan Sözbilir yakın zamanda bir deprem olabileceğini bu yüzden fay hatlarından uzak kentsel dönüşüm yapılması gerektiğini vurguladı.

A+A-

Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Deprem Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depreme karşı alınacak önlemleri anlattı. Sözbilir, kentsel dönüşümün şart olduğunu dile getirdi. 

EN TEHLİKELİ FAYLAR 

Seferihisar fayının deprem üretme potansiyeli daha yüksek. İzmir fayında hesap edilen deprem üretme büyüklüğü 6,5 ama Seferihisar 7'yi geçiyor. Dolayısıyla o kırıldığında daha büyük hasara neden olabilir. Seferihisar deprem zonunun üzerinde kurulmuş. Daha kuzeyde Ulamış, Çamlı, Yelki, Bademler hepsi çok güzel köyler ama hepsi fayla ilişkili etkileşim anlamında. Risk taşıyorlar. Köylerin tek avantajı, evler hep tek katlı. Orada oluşabilecek hasar biraz daha düşük olabilir Seferihisar'ın içine göre. Seferihisar'da apartmanlar var. Belli bir dayanıklılıkta yapılmamışsa, zemini de uygun değilse, yani belli jeoteknik parametreler uygulanmadığı zaman problemler oluyor. Deprem yönetmeliği tam uygulandığında aslında problem yaşanmıyor. Seferihisar fayı, mutlaka can ve mal kaybına neden olacak bir fay. İzmir fayı, Güzelbahçe'den Pınarbaşı'na kadar gidiyor. Tuzla fayı, Doğanbey'den Cumaovası'na, yeni havaalanının yakınından geçen fay. Menderes'e kadar geliyor. Kemalpaşa fayı, Kemalpaşa'nın içinden geçiyor. Gülbahçe fayı üzerinde üniversite var. Türkiye'de yaklaşık 500 diri fay var. Denizdeki fayları da eklediğimizde, 1000'e yaklaşıyor. Türkiye dünyanın sismik yönden en aktif bölgelerinden birisi. Ülkede ortalama her 10 yılda bir, yıkıcı bir deprem olur. En son yıkıcı deprem 99'da oldu. Sonra 2011'de Van depremi oldu. Şimdi 2020 gibi bir deprem olması gerekiyor.

HERKES DEPREMİ İSTANBUL'DA BEKLİYOR AMA...

İstanbul depremini bekliyor herkes ama İzmir'e kimse bakmıyor. Kuzey Anadolu fayı sürekli Batı'ya doğru ilerleyerek kırılıyor ama İstanbul'a geldiğinde Marmara Denizi'ni sıçrayarak, Ganos tarafında kırılma gerçekleşti. Onun için Marmara Denizi'nin altındaki fay kırılmamış oldu. Sismik boşluk oluştu. İstanbul'un içinden diri fay geçmiyor ama İzmir'de yerleşim yerinden geçiyor. O anlamda İzmir daha tehlikeli. Yapılan son çalışmalar, Kuzey Anadolu fayının Edremit taraflarında bitmediğini, İzmir'e kadar indiğini gösteriyor. Seferihisar, Gülbahçe, Tuzla, Gelenbe fayının, Kuzey Anadolu fayının parçaları olduğunu düşündürüyor. Bu şu anda çok tartışılıyor ama kabul edilip destek gördüğünde İzmir'in deprem analizi çok değişecek. Yer içini sürekli izlemek gerekiyor. Bizi bir araya getirmeliler. Çok disiplinli projelere daha fazla destek verilebilir. Doğa bize öyle bir şans veriyor. Beni bir tanı, anla, içime bak diyor.
KENTSEL DÖNÜŞÜM ZEMİNDEN BAŞLAR

kentsel dönüşümü fırsat bilip, kenti sıfırdan yeniden bina etmek gerekir. Ama bugün eski binalar yıkılıyor, aynı yere yenisi yapılıyor. Belki oraya yapılmaması lazım. Belki zemin uygun değil. İzmir'de 1688 depreminden beri, yani 330 yıldır yıkıcı deprem olmadığı için yakın gelecekte deprem bekleniyor. Kentsel dönüşümü binaları fay hattından uzaklaştırarak, sokakları deprem sonrasında itfaiye, ambulansın dolaşabileceği gibi yapmalıyız. Depremin yarattığı hasar, deprem sonrasında yangınlar, kurtaramama ile artırıyor. Devlet dönüştürün kendinizi diyor, biz dönüştürmüyoruz. Aynı yere daha lüks bina koyuyoruz. Kentsel dönüşüm binadan değil, zeminden başlar.

Sabah

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.