Henüz küçük yaşlarda babasının yanında iş hayatına atılan Peyzaj Mimarı Harun Kırlıoğlu, çocukluk hayali pilotluk olmasına rağmen kendini önce elektronik, ardından da peyzaj mimarlığı alanında buldu. Küçük yaştan itibaren çeşitli firmalarda deneyim kazandıktan sonra 2011 yılında kendi işini kurmaya karar veren Kırlıoğlu, A-Han Mimarlık’ı kurdu. 35 kişilik ekibiyle birlikte mimari, peyzaj mimarisi, iç mimari ve kentsel tasarım alanlarında birçok projeye ve uygulamaya imza attı. Hayatta en iyi projelere imza atmaktan öte iyi bir birey olmanın öneminin daha önemli olduğunu belirtti.

Ezberlere dayanmayan farklı projeler hayata geçirmeye çalıştıklarını ifade eden Harun Kırlıoğlu, “Mimar sadece bir bina değil aynı anda kişinin hayatını da tasarlıyor. Bu nedenle kullanıcının isteğine göre fonksiyonları, sonrasında tarzı belirleyip, o tarz üzerinden en uygun ilişkileri kurup konsept çalışma yapıyoruz. Müşteriyi iyi dinlemeden, doğru anlamadan isteklerini ve beğenilerini netleştirmeden, onunla bir yaşantıyı öngörüp hızlı bir şekilde yaşamadan bir proje çizildiğinde o , projelendiren mimarin  yaşam alanı oluyor, müşterinin yaşam alanı olmuyor. Bu tarz projeler kullanıcıların isteklerine cevap vermez ve aynı zamanda çevresel dokuya da uyum sağlamaz” dedi. 

Bünyelerinde mimar, içmimar ve peyzaj mimarını bir arada bulundurduklarını belirten Kırlıoğlu, “Bu 3 mimari dalın birbiri arasında kopukluk olduğunu görüyorum. Bu konuda polimat bir yaklaşımda bulunulması gerektiği düşüncesindeyim. Bir mekan tasarlarken mimari geçişler çok önemli. Bir yapının içini, yapının kendisinden ve peyzajından ayrı düşünemezsiniz ve her detay birbiri ile uyumlu, tamamlayan ve sürdürülebilir olması çok önemli. O yüzden bir mimar hangi dalda olursa olsun tüm mimarı alanla ilgili bilgi sahibi olmalı” şeklinde konuştu.

Yapay zeka çıktı sanatkarlık bozuldu

Teknolojideki gelişmelerin ve yapay zekanın sektöre etkisini de değerlendiren Kırlıoğlu, “Yapay zeka çıktı, mimaride sanatkarlık bozuldu. Bir proje için bir hafta emek harcarken, yapay zeka aynı işi beş dakika içinde üstelik en az 10 farklı versiyonuyla sunabiliyor. Şu anki gelişim bile meslek açısından düşündürücü. Tüm değer yargılarımız alt üst olmaya daha çok evrilecek ve hızlandıkça bu değerleri daha çok kaybedeceğiz. Gelecekte bu durumun daha da ilerleyeceğini ve mimarlık vb bir çok meslek açısından çok da iç açıcı bir tablo oluşmayacağını düşünüyorum” dedi. Ancak kendisinin doğallık ve çalışkanlıktan vazgeçmeyeceğini vurgulayan Kırlıoğlu, şunları ekledi: “Yapaylık ve tembellik ne kadar artsa da ben doğallık ve çalışmaktan yana olmaya devam edeceğim. İnsan, ürettikçe ve çalıştıkça ahlaklı olur. Çalışmaktan vazgeçmek, insanın kendi kıyametidir.”