450 Bin Müteahhitin 400 Bini Sistemin Dışına İtildi!

450 Bin Müteahhitin 400 Bini Sistemin Dışına İtildi!

Müteahhitlik yetki belgesi süresinin 5 yıl olmasını eleştiren İsmail Kahraman, bu piyasada proje üretmenin mümkün olmadığını ve sürenin 15 yıla çıkması gerektiğini belirterek, “Bu düzenleme 450 bin müteahhittin 400 bini sistem dışına itiliyor “ dedi.

A+A-

Müteahhitler Federasyonu Yüksek İştişare Kurulu Başkanı İsmail kahraman sektörün önemli sorunlarına değindi.

Ülkenin deprem kuşağında olduğunu ve riskli yapı stokunun yüzde 60 seviyelerinde olduğunu belirten Kahraman, “2020 yılında Sisam merkezli İzmir,2023 yılında Kahramanmaraş merkezli büyük felaketler yaşadık, binlerce canımızı kaybettik, 100 milyar dolar üzerinde şehirlerin ihyası için para harcadık. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişliği Bakanlığımız felaketi yaşadığımız illerde azımsanmayacak muazzam bir iş çıkardı. 2024 yılında kabaca 200 bin, 2025 yılı içerisinde 250 bin bağımsız bölüm olmak üzere yıl sonu itibarı ile toplam 450 bin bağımsız bölüm hak sahiplerine teslim edilmiş olacak. Bu büyük bir başarı hikayesi devlet ve millet dayanışmasıdır. Ülkemizde bu sektörde faaliyet gösteren yaklaşık olarak 450 bin meslektaşım var, her birimiz yılda 10 Daire yapsak bir yılda 4,5 milyon daire yapar ki çok çok daha fazlasını yapacak bilgi birikim ve kapasiteye sahip olduğumuzun bilinmesini isterim. Yaşamış olduğumuz depremler bize riskli yapıların çok acil dönüştürülmesi gerektiği mesajını net bir şekilde veriyor. Depremler bize bir kez daha inşaat sektörünün ne kadar önemli olduğunu, riskli yapıların ülkemiz için bir beka sorunu olduğunu gösterdi” dedi.

İnşaat malzemesi fiyatlarındaki fahiş artışlara da değinen Kahraman sözlerine şu şekilde devam etti: “Geçtiğimiz yıllar içerisinde inşaat sektörü fahiş inşaat malzemelerindeki artışla mücadele etti, fiyat artışları sektörü olumsuz etkiledi. Bu nedenle bu sektörün fırsatçı üreticilerin inisiyatifine bırakılmaması gerektiğini düşünüyorum. 85 milyon vatandaşımızın barınma ihtiyacı, yüksek kira sorunları, enflasyonun düşürülmesi, milletimizin can ve mal güvenliği inşaat sektörünün doğru stratejik adımlarla ve kamu özel sektörün güçlü ve geniş katılımlı iş birliği ile mümkün olabileceğini düşünüyorum.

Müteahhitlik Belgesinin Süresi 15 Yıla Çıkarılmalı

 Sektörün bürokratik sorunlarından da bahseden Kahraman şunları söyledi: “Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkındaki Yönetmelik 2019 yılında yürürlüğe girdi. Bu düzenlemeye göre müteahhitler yeterlilik şartlarına göre A İLE H arasındaki sınıflara tabi olarak belge sahibi oldu. Alınan belgelerin geçerlilik suresi ise 5 yıl. Bu 5 yılın sonunda ciro sınır değerlerini yerine getiremeyen A/B/C/D/E GRUBU üyemiz en alt gruba düşüyor. Bu yönetmeliğe göre birçok meslektaşlarımız mesleğini kaybetti veya kaybetmek üzere. Bu duruma neden düştük? Sorumlular kim? Lokomotif sektör neden bu hale geldi veya getirildi? 

Bu noktada en önemli sorular şu şekilde:

1. Piyasa koşulları ile belge suresinin uyumsuz olması.

2.Ruhsat alma sürecinin yaklaşık 1 yıl sürmesi

3. Parsellerdeki hissedarlar arasındaki sorunlar

4.Arsalardaki mülkiyet sorunlarının çözümünün yıllar sürmesi ve uzun mahkeme süreçleri

5.Ekonomik zorluklar nedeniyle yüklenici ve vatandaşın finansmana erişiminin zorlaşması

6.Dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesindeki ciddi engeller

Bu koşullar altında, müteahhitlerin 5 yıl içinde proje üretmesi mümkün değil. Sektör yıllardır yapmış olduğu mesleğini de unutmuş değil. Sonuç olarak, bu yönetmelik ile yaklaşık 450 bin müteahhittin 400 bini sistem dışına itiliyor ve ülkenin %60'ı riskli yapılardan oluşurken bu dönüşümü yapacak firma kalmıyor. Eğer devlet, belge süresini 15 yıla çıkarmazsa, riskli yapı stoğunun dönüşümü için yeterli müteahhit kalmayacak ve şehirler büyük bir güvenlik tehdidi altında kalacak. Belge süresinin tekrar gözden geçirilerek 15 yıla çıkarılmasının en doğru çözüm önerilerinden biri olduğunu belirtmek isterim. 15 yılı referans almamızın sebebi kamu müteahhitlerin de iş deneyim belgelerinin geçerlilik süresi 15 yıl olmasıdır. Küçük bir düzenleme ile bu sorun çözülebilir.  Ancak bu süre içinde müteahhitlerin etkin kalmasını sağlamak için denetim mekanizmaları güçlendirilmelidir. Bu sayede hem müteahhitler mesleklerini icra edebilir hem de ülke genelinde zorunlu kentsel dönüşüm hızlanabilir.”

 Yapı Denetim Şirketleri Sektörü Çalışamaz Hale Getirdi

Yapı denetim konusunda yaşanan sorunları anlatan ve çözüm önerilerini sunan Kahraman, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız 2019 yılında yapı denetim şirketlerinden bir havuz oluşturarak elektronik kura ile dağıtım sistemine geçti böylece müteahhitler istediği yapı denetim şirketinden değil kura sistemi ile atanan denetim şirketi ile çalışmak zorunda bırakıldı. Burada Bakanlığımızın endişesini anlıyoruz, patronun müteahhit olduğu bir denetim sisteminin sağlıklı işlemeyeceği gerekçesi ile bu modele geçildi. Fakat geçen süreç içerisinde Bakanlığın arzu ettiği denetimin ve kalitenin artmasını bırakın bir kenara, yapı denetim şirketleri denetimsizlikle, keyfi uygulamalarla her iş için çeşitli mazeretler uydurarak açıktan ücret farkı isteyerek adeta sektörü çalışmaz hale getirdi. Yapı denetim sisteminde rekabetçi bir ortamın oluşmaması, koşulsuz iş güvencesi ve koşulsuz iş garantisiyle havuz sisteminin amacına uygun çalışmadığı, zaman kayıplarına neden olduğu ve büyük ölçüde suiistimal edildiği için sistemin acil olarak rehabilite edilmesinin son derece önemli olduğunu ifade etmek isterim. Sonuç itibarı ile yapı denetim şirketleri bir kamu kuruluşu değildir, doğrudan iş garantisi verilmesini de doğru bulmuyoruz. Bu nedenle de ticari etik çerçevesinde adaletli ve rekabetçi bir ortam oluşmasının sistemin sağlıklı bir şekilde çalışmasına önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Konuyla ilgili önermiş olduğumuz modelde; havuz sistemi devam etsin ancak 1 yerine 3 yapı denetim firma seçeneği sunulsun ve biz bu firmalardan birisi ile çalışalım. Kura sisteminde adaleti sağlamak için yapı denetim firmasının iş garantisi olmasın, işini iyi yapan tercih edilsin, tamamlanan işlerin sonunda taraflarla Çevre  şehircilik Bakanlığı tarafından memnuniyet anketi yapılsın, sorunlar tespit edilsin açıktan para istemenin önüne geçilsin. Bizler yapmış olduğumuz yapıların denetiminden asla kaçmıyoruz, yapıların denetlenmesini biz de istiyoruz. Bir afet karşısında sorumluluğun sadece müteahhite yüklenmesini doğru bulmuyoruz. Yapıları denetleyen yapı denetim firmalarının da sorumluluk alanlarının net belirlenmesinin doğru olacağını düşünüyorum. Bu öneriler üzerinde detaylı bir çalışma yapılarak, ilgili paydaşlarla istişare edilmesi ve yasal, idari reformların hayata geçirilmesi önem taşımaktadır” dedi.

Sektöre katkı sunmaya devam edeceğim

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen MÜFED genel kurulunda başkanlık görevini Ayhan Sulak’a devreden Kahraman, “Bugüne kadar büyük bir gururla yürüttüğüm Müteahhitler Federasyonu Başkanlığı görevimde, kendini yetiştiren genç ve dinamik meslektaşlarımızın önünü açmak adına tekrar aday olmama kararı aldım. Bundan sonraki süreçte, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevim süresince sektöre katkı sunmaya devam edeceğim” dedi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum