Yapay Zeka İnşaat Sektörünü Nasıl Dönüştürecek?

Yapay Zeka İnşaat Sektörünü Nasıl Dönüştürecek?

Yapay zeka teknolojilerinin inşaat sektörünü nasıl dönüştüreceği ve ‘üretken tasarım' kavramının sunduğu olanaklar Autodesk'in ‘İnşaat Sektörünün Geleceği Zirvesi'nde tartışıldı.

A+A-

İnşaat, yapay zeka ve robotik teknolojilerinin en zor dahil olduğu sektörlerden biri. İş el becerisi ve bütünsel düşünmeye geldiğinde henüz hiçbir ileri teknoloji, insanın eline su dökemiyor. Şimdiye kadar duvar ören robotu, AR/VR’ın çeşitli kullanım alanlarını ve yapay zekalı sistemlerin insanların inşaat sektöründe de insanların ‘artık’ yapmak istemediği tekrarlanan işleri yerine getirdiğini gördük. İnsanlar için iş ve görev kavramları Endüstri 4.0 ile birlikte değişirken, diğer yandan 2050’de dünya nüfusunun üçte ikisinin şehirlerde yaşayacağı hesabı yapılıyor. Bu, yeni şehirler, daha fazla konut ve daha fazla yol demek.

İnşaat sektörünün bu talebi karşılaması için dünya genelinde her gün, yaklaşık 13 bin konut inşa etmesi gerek. Barınma temel ihtiyacıyla birlikte iklim değişikliği, insanın kent yaşamını sürdürmesi ve endüstrileşmesi için en çok dikkate alması gereken konu olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bu gerçekler ışığında inşaat sektörünün geleceği ve teknoloji ilişkisini, geçen hafta İstanbul’da düzenlenen ‘Autodesk inşaat Sektörünün Geleceği Zirvesi’nde Autodesk Mimarlık, Mühendislik, inşaat (AEC) ve Üretim Bölüm Müdürü Naji Atallah ile konuştuk.

DENEYİM PAYLAŞIYOR

Atallah, aynı zamanda imalat sektörüne hizmet veren bir şirket olarak inşaat sektörünün diğer sektörlere göre geriden geldiğini, imalat sektörünün teknolojiye üç kat daha fazla bütçe ayırdığını, bunun inşaatta üretimin daha yavaş kalmasına neden olduğunu belirtiyor. Atallah, diğer yandan yeni teknoloji trendlerinin bu sektörü canlandırmaya hazırlandığını belirterek, “VR teknolojisini daha iyi görüntüleme ve daha iyi karar vermek için kullanıyoruz. Yapay zeka ve makine öğrenmesi yaygın olarak kullanmaya başladığımız diğer iki teknoloji. Algoritmalar verilerden ve şantiye alanından öğrenebiliyor. Dünyanın herhangi bir ülkesinde edinilen bir deneyim, sözgelimi Çin’deki bir uygulama Türkiye’deki projede kullanılabilir. Diyelim Türkiye’deki bir çelik ürünü, kötü hava koşullarında iyi iş çıkaramıyor. Çin’de aynı fiziksel koşullar nedeniyle benzeri bir sorun yaşanıyor ve burada çalışan bir algoritma bunun nedenini buluyorsa, bu bilgi Autodesk tarafından dünyanın tüm ülkelerindeki kullanıcılarıyla paylaşılıyor” diye konuşuyor.

PENCERELERİ MAKİNELER TAKSIN

Robotlar, inşaat sektöründe ne kadar başarılı? Pek çok sektörde olduğu gibi, makineler insanın yerini alacak mı? Atallah, bu konuda insan güvenliğinin ve ardından insanın marifetlerinin öne çıktığına vurgu yaparak şöyle konuşuyor: “Biz robotları, insanlardan daha iyi iş çıkaracakları noktalarda kullanıyoruz. Kaynak yapmak veya insan için tehlikeli ortamlar gibi... Bunlara iyi bir örnek de pencere takılması. Uzaktan kumandalı robotlar, bu işi gayet iyi yapıyor. Robotların insanların bazı alanlardaki uzmanlığına ve dikkatine erişmesi söz konusu değil. Eğer tekrarlanmayan, kişiselleştirilmesi gereken bir işse insanın yerine konulamazlar. Bırakalım pencereleri robot taksın. Biz işimizi nasıl daha iyi yapacağımıza odaklanalım.”

İnşaat, sektör 3D model binaların çoğunlukta olduğu bir sektör haline mi gelecek? Atallah, 3D’nin her durum ve projede kullanılamayacağına işaret ediyor: “Eğer geleneksel yöntemlerle beceremeyeceğimiz organik bina tasarımı varsa, 3D veya katmanlı üretim büyük değer katıyor. Ancak soru şu; örneğin bir otel inşa edeceksek neden 3D olsun? Bu oteli daha güvenli, hızlı ve ucuz yapabileceğimiz daha iyi yollarımız mevcut. Teknolojiyi nerede ve neden kullanacağımıza iyi karar vermemiz gerek. Katmanlı üretim inşaatta büyük bir role sahip olacak, ancak CNC makinelerle yapılan yöntemlerin yerini tamamen almayacak.”

TASARIMCININ ROLÜ DEĞİŞİYOR

Atallah’a göre önümüzdeki yıllarda inşaat sektöründeki teknolojik farkı, yapay zekalı üretken tasarımın oluşturacağını ifade ediyor. Atallah, üretken tasarımla tasarımcının rolünün değiştiğine vurgu yaparak, “Üretken tasarımdaysa tasarımcı hedefi, matematiksel anlamdaki sorunu algoritmaya aktarıyor. Algoritma yüzlerce hat¬ta binlerce tasarım çözümü sunuyor. Tasarımcı, eğer algoritmaya sorunu iyi anlatabilmişse işini iyi yapmış kabul ediliyor. Tasarımı algoritmanın ortaya çıkarması daha hızlı, daha iyi tasarımlar, daha az malzeme kaybı, daha az atık demek. Gezegenimize vereceğimiz zarar daha az olacak demek.”

Havalimanı ve metroda BIM Kullanıldı

ABD merkezli Autodesk’in Türkiye Ülke Lideri Murat Tüzüm ise, kısaca "bir projenin mimarisi ve inşaatıyla ilgili bilgilerin 3D ortak paylaşım alanı" olarak tanımlayabileceğimiz "Yapı Bilgi Modellemesi"nin (Building Information Model-BIM), Türkiye'de yaygınlaşmasına çalıştıklarını belirterek, buna neden olarak kente göçün ve djjitalleşmenin inşaat sektöründeki dengeleri değiştirmesini gösteriyor. Tüzüm şöyle konuşuyor:

"İnşaatı altyapı ve üst yapı projeleri olarak ayıracak olursak; altyapıda mega projelerle karşı karşıya kaldığımızda BIM'in katkıları daha fazla oluyor. Dolayısıyla BIM buralarda daha zorunluluk noktasında. Türkiye'de hem İstanbul Havalimanı hem İstanbul metro gibi mega projelerde BIM şartname aşamasında talep edilip proje aşamasında da etkin bir şekilde kullanıldı. AVM, hastane gibi üstyapı projelerinde de örnek ve referans projeler olarak görüyoruz. Bugüne kadar inşaatta işletmeciler ve iş sahipleri açısından ana kriter aslında arsa maliyetleriydi. Fakat artan nüfus ve şehirleşme ile arsa maliyetlerinin çok artmasıyla birlikte teknolojinin etkin kullanılarak maliyet avantajları sağlamak gerekiyor.

Türkiye'deki birçok şirket yurtdışına açılmayı hedefliyor. BIM uyumlu çalışabilmek de ön şartlardan bir tanesi. Örneğin, Dubai Belediyesi Birleşik Arap Emirlikleri'nde yapılacak 20 katın üzerindeki tüm projelerde ve tüm kamu projelerinde BIM uyumlu çalışmayı bir ön şart olarak koşuyor. Türkiye şirketlerinin kendilerini BIM'e adapte etmeleri onlara hem yurtiçinde hem de yurtdışında birçok yeni kapı açacaktır." 

Üretken tasarım ile mimar küratöre dönüşüyor

Yapay zeka ile insan zekasının tasarımdaki işbirliğini ortaya koyan üretken tasarım isimli süreçte, tasarımcı bir sorunu algoritmaya giriyor. Algoritmanın iyi çalışabilmesi için tasarımda hangi özelliklere ihtiyacı olduğunu doğru bir şekilde anlatması gerekiyor. Eğer tasarımcı, "Şasesi 25 cm kalınlığında bir araç kapısına ihtiyacım var. Kapı yana doğru değil, üstten açılmalı" verilerini algoritmaya girerse, algoritma böyle bir kapı için buluttaki verilere başvuruyor. Bu verileri inceleyen algoritma, ortaya binlerce tasarım çıkarabileceği gibi bu tasarımların kurulumunu test ederek nerede işe yarayıp yaramadığını söylüyor. İnsan tasarımcıya ise algoritmanın çıkarımlarını referans alarak seçim yapmak kalıyor.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.