Ortaklıklar zordur, ama onlar için değil. Yokluğu beraber paylaştılar, o yüzden varlığı paylaşmak onlar için çok zor değil. Şirketleriyle ilgili tüm kararları birlikte alıyorlar. Birisinin onaylamadığı bir kararı hayata geçirmiyorlar. Ortak olmaya henüz üniversite öğrencisiyken karar verdiler.

1999 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümüne beraber başlayan Onur Durmuş ve Caner Tan okulun ilk yılından itibaren kendi mühendislik şirketlerini açmanın hayalini kuruyor. İki arkadaş, mezun olurken üniversite yıllığına ‘İzmir’de bir gün kendi mühendislik ofisimizi kurmak üzere hoşça kal’ sözlerini yazarak veda ediyor.

Mezun olduktan sonra bir süre özel sektörde çalışmaya devam eden Onur Durmuş ve Caner Tan 2007 yılında İzmir’de mühendislik şirketlerini kurarak hayallerini gerçeğe dönüştürüyor.

Onur Bey ilk olarak sizden başlayalım. Üniversiteden itibaren başlayan bu girişimcilik serüvenini bize anlatır mısınız?

Onur Durmuş: Üniversitedeyken Caner ile beraber bir iş kuracağız, bunu da İzmir’de yapacağız diye hedef koyduk. Profesyonellik alanlarımızdan biri olan ısıtma-soğutma sektöründe doğalgaz, mekanik ve sıhhi tesisat projeleri çiziyorduk. İzmir’de doğalgaz potansiyelini ön gördüğümüz ve yaşamak için çok güzel bir şehir olduğu için İzmir’i hedef il seçmiştik. Üniversiteden mezun olurken üniversite yıllığımıza ‘İzmir’de bir gün kendi mühendislik ofisimizi kurmak üzere hoşça kal’ yazarak ayrıldık. Bunu yazdıktan 4 yıl sonra İzmir Bornova’da kendi mühendislik şirketimizi kurarak hayalimizi gerçekleştirmiş olduk. 25 yaşındayken evlere ve fabrikalara doğalgaz tesisatlarını, mekanik tesisatlarını kuran taahhütçü bir firma konumunda ticarete başladık. 1 yıl içerisinde 500’e yakın evin tesisatlarını yaptıktan sonra ısıtma soğutma sektöründe satışa da başladık. Kısa bir süre sonra toptancılığa geçtik. Kendi alt bayi yapılanmamızı oluşturduktan sonra Viessmann, Vaillant, Bosch gibi markaların resmi Ege Bölge Dağıtıcılığını da yapmayı üstlendik. Ariston, Maktek gibi markaların bayiliğini aldık. Kısa sürede Ege Bölgesi’nin en çok kombi satan firması konumuna geldik. Böylece cirolarımız ve hedeflerimiz büyüdü. Netice itibariyle Mühendislik şirketimizi açtığımızda hedefimiz maksimum 5 yıl sonra inşaat sektörüne girmekti. Zaten mekanik tesisatını yaparken inşaatın bir parçasıydık. Barter yoluyla iş yaptığımız bazı müteahhitler bizim inşaat sektörüne daha hızlı girmemizi sağladı. 2011 yılında inşaat şirketimizi kurduk. 2015 yılında ısıtma soğutma sektöründen tamamen ayrılarak inşaat yatırımlarına yöneldik. Şu an itibariyle enerjimizi inşaatta harcıyoruz.

İLK PROJE ÇİĞLİ'DE

Caner Bey inşaat sektörüne girişinizin macerasını bize anlatır mısınız?

Caner Tan: Biz inşaat şirketlerine mekanik tesisat ürünü barter sistemiyle daire alıyorduk. Aldığımız daireleri kiraya verip şirkete gelir kaynağı sağlıyorduk. Evleri alana kadar her şey güllük gülistanlıktı. Kiraya verdikten birkaç ay sonra sorunlarla karşılaşmaya başlıyorduk. Müteahhiti aradığımızda cevap alamıyorduk. Yaptığı işin arkasında duran yoktu. Biz bunlara sinirlendik. Kiraya vereceğimiz daireleri kendimiz yapalım diye bir karar aldık. Ekibimizi oluşturduk ve yatırımlık binalarımızı kendimiz yapmaya başlayarak sektöre girdik. İlk projemizi Çiğli’de hayata geçirdik. Kombi sektöründe iş yaptığımız kişiler inşaat sektörüne girdiğimizi görünce ‘yaptığınız binadan bana da daire satın’ diye tutturdular. Kiraya vermek için yaptığımız dairelerin çoğunu sattık. Bizden yer alanlar çok hızlı değer kazandığını ve yaptığımız işin arkasında durduğumuzu görünce bu yatırımlara devam etmemizi istediler. İlk projemiz 17 bağımsız bölüm, ikinci projemiz 67 bağımsız bölüm, üçüncü projemiz 521 bağımsız bölümden oluşuyor. Kademe çok hızlı yükseldi. Çünkü her alan müşteri yakınlarını ve tanıdıklarını bize yönlendirdi. Şu anda Coordinat olarak 1.000 konutluk bir proje yapsak çok hızlı bir şekilde satabileceğimizi düşünüyorum.

BİR BÖREĞİ BÖLÜŞEREK YERDİK

Ticarette ortaklık zordur? Sizin için de zor oluyor mu? Anlaşamadığınız durumlar oluyor mu?

Onur Durmuş: 22 yıldır süren bir arkadaşlığımız, 15 yıldır süren bir ticari ortaklığımız var. Biz yokluğu beraber paylaştık. Üniversitede ailemizin gönderdiği bir böreği bölüşerek yerdik. Yokluğu beraber paylaştığımız için varlığı paylaşmakta hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz. Bazı konularda farklı düşüncelerimiz olabiliyor. Oturup tartışmaktan hiç çekinmeyiz. Tartışırken tamamen şirketin menfaatini göz önünde bulunduruyoruz. Şirket adına alınan bir kararın gerçekleşmesi için ikimizin de onayından geçmesi gerekiyor.

MÜHENDİSLİK HASSASİYETİ VAR

Makine mühendisi olmanızın iş hayatındaki artısı nedir?

Caner Tan: İkimiz de makine mühendisiyiz. Makine mühendisliği milimetrenin bile altında ölçü birimleri ile iş yapan bir alan. İnşaata girdiğimiz zaman kalıp çakılıyor usta 5 santimlik bir kayma var diyor. 5 santim bizim çok büyük değerler. Biz makine mühendisliği hassasiyetiyle düşündüğümüz için böyle hataları kabul edemiyoruz. Projelerimizde mühendislik tarafına çok önem veriyoruz. Son projemizde kendi enerjisini üreten, yerden ısıtmalı full otomasyon bir sistem uyguladık. Mühendisliğimizin faydasını görüyoruz. Binalarda insanların en fazla sorun yaşadığı alan tesisattır. Çünkü içerisinde akışkan dolaşır. Dinamik bir sistemdir. Dinamik sistemler statik sistemlere göre daha çok arıza verir. Bu konuda uzman olmak bize bir artı sağlıyor.