İnşaat sektöründe zemin haricinde tüm çalışma alanlarında belli standartların yakalandığını ve sektörün dijitalleştiğini ifade eden ONAG Yapı Genel Koordinatörü Ahmet Gültekin, ruhsat ve inşaat aşamasında tüm süreçlerin sıkı denetime tabi tutulması gerektiğini ve hiçbir adımın insan vicdanına bırakılmamasını gerektiğini söyledi.
Binanın sağlamlığı zeminin sağlamlığıyla ölçülür
Gültekin, konuyla ilgili görüşlerini paylaştı: “Yapı denetim sistemiyle birlikte güvenli konutlar inşa edilmeye başlandı. Gerek inşaat demirindeki İDİS (inşaat demiri izleme sistemi), gerek hazır betondaki çipli beton gibi dijital takiplerle insan vicdanına dayalı bir mekanizma kalmadı. Belediye ve yapı denetim projenin doğru uygulanıp uygulanmadığını çok iyi bir şekilde kontrol ediyor ve bu alanda taviz verilmiyor. Ancak zemin iyileştirme konusunda hala eksiklikler olduğunu düşünüyoruz. Binanın sağlamlığı sadece statik yapısı ile değil bulunduğun zeminin sağlamlığıyla da ölçülür. Binanın depreme karşı güvenli olması için zeminin de sağlam olması veya sağlamlaştırılması gerekir. Bugün mühendislik bilimiyle en yumuşak zeminlerde de bina inşa edilebilir. Yeter ki mühendislik anlamında tüm planlamalar yapılsın ve doğru uygulansın.”
İnsan vicdanına dayalı bir süreç kalmamalı
Zeminin dijitalleşmesi gerektiğini belirten Gültekin sözlerine şu şekilde devam etti: “Bir inşaat yapılmadan önce zemin testi yapılır ve iyileştirmeye ihtiyaç varsa hocalar buraya bir reçete yazarak nasıl iyileştirilmesi gerektiği konusunda yol gösterir. Daha sonra uygulanacak olan proje belirlenir. Fore kazık, jet grout vb. zemin iyileştirme yöntemleri uygulanır. Bu aşamada da insan vicdana dayalı bir süreç kalmamalı. İnşaatta tek dijitalleşmeyen alan olarak zemin kaldı diyebiliriz. Fore kazık projesinde, kazığın çapı, derinliği demirin kalınlığı vb. bilgiler yer alıyor fakat Gerçekten de fore kazık uygulaması esnasında o derinliğe inilip inilmediği tam anlamıyla bilinmiyor. Belediyeler son dönemde bu konuda bir adım attı ve basınç testine tabi tutmaya başladı. Bazı belediyeler zemin etüdü çalışması yapılırken başında durup yerinde incelemelerde bulunuyor bunlar önemli adımlar ama yeterli değil.”
Makinenin ürettiği loglar sayesinde dijital olarak denetlenebilir
Bu konuda çözüm de sunan Gültekin, “Zemin iyileştirme makinelerinin bu lokasyon üzerinde çalışıp çalışmadığı Gps üzerinden takip edilmeli. Zemin iyileştirme makinelerinin çalışma sırasında üretmiş olduğu loglar olmalı ve bu loglar belediye tarafından incelenmeli. Log bilgileri içerisinde, projede belirtilen derinliğe inilip inilmediği, lokasyon bilgisi vb bilgiler loglar sayesinde takip edilebilir. Jet grout çalışmalarında da bu denetimler yapılabilir. Zemine kaç metre inildiği, ne kadar çimento enjekte edildiği, kaç bar basınçla uygulandığı vb bilgilerin hepsi loglar sayesinde öğrenilebilir. Bunlar yapılırsa artık hem statikte hem de zeminde insan vicdanına dayalı olmayan, kuralına uygun bir sistem hayata geçirilmiş olur.
İnşaatın 6 Halkası
İnşaat yapım sürecinin, Zemin Etüdü, Statik Proje, Akademisyenler, Yapı Denetim, Müteahhit ve Belediye olmak üzere birbirine bağlı altı önemli halkadan oluştuğunu belirten Ahmet Gültekin bu halkalardan birinin veya birkaçının zayıf olması durumunda, gerçek anlamda sağlam yapıdan bahsetmenin zor olduğunu, Müteahhit halkası olarak üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yapmaya çalıştığımızı, aynı hassasiyetimizi koruyarak ve üzerine ekleyerek yeni projeler üretmeye devam edeceğiz.