Para Nereye Gitti?

Niyazi Gültekin

Müteahhitler ve reel sektör oyuncuları ekonomik krizin başladığı günden bu yana bütün kârlarını bankalara verdi. Tuhaftır ki Bankaların kârı da 2019 yılının ilk 8 ayında yüzde 15,9 düştü?

Peki, bu para nereye gitti?

***

2018 yılının ikinci yarısında başlayan ekonomik krizden etkilenmeyen hiçbir sektör yok herhalde. Bu krizden en çok etkilenen sektör ise inşaat oldu.

İnşaat faaliyetlerinin en yoğun olduğu 2018-2019 dönemini müteahhitler kârsız bir şekilde bitirdi. Müteahhit, konut satışı yapamadığı için mevcut inşaatlarını bitirmek için kredi kullandı. Rotatif Kredi faizleri geçtiğimiz yıl yüzde 45’lere kadar yükseldi. Haliyle müteahhit inşaattan kazandığı/kazanacağı kârı bankalara verdi.

***

Her şey dövizdeki dalgalanma ile başladı. Dövizdeki dalgalanma ile finansal riskler arttı ve faizler yükseldi. Faizler yükselince üretim geriledi enflasyon arttı.

Para, reel piyasalardan çekilip finans kuruluşlarının ambargosuna girdi.

Nakti olanlar mevduat faizlerine yatırdı. Bankalar, en çok kredi sağladığı inşaat ve enerji sektörlerini riskli gördüğü için muslukları kesti.

Yüksek faizler reel sektördeki parayı eritti, yüksek enflasyon parasını mevduata koyan vatandaşı eritti, yüksek döviz ise yurtdışından döviz cinsi kredi sağlayan bankaları eritti.

***

Halk dilinde çokça kullanılan bir argo var: Ülke olarak fakirleştik.

Bence fakirleşmedik, bir rüyadan uyandık.

Bizim olmayan parayı sahibine teslim ettik ve aslımıza döndük.

***

2008 krizinden sonra FED parasal genişlemeye başladı. 2013 yılında parasal genişlemeye son vereceğini ve 2015 yılına kadar kademeli olarak parasal sıkılaştırmaya gideceğini duyurdu.

Türkiye 2008-2015 dönemlerinde FED’in parasal genişleme politikası sayesinde ucuz maliyetle krediye ulaştı.

Ülke, üretim yapmak yerine bütün parayı lüks tüketim ve inşaata yatırdı.

Parasal genişleme durunca da başladığımız yere geri dönük.

Bizim olmayan para bize sormadan gitti.

***

Düşük maliyetli kredi imkanına rağmen üretim yapma ve ülke ekonomisini büyütme fırsatını kaçırdık.

Bu krizden de bir ders aldık.

Bize ait olmayan parayla asla büyüyemeyiz.

Büyümek ve kendi öz sermayemizi oluşturmak istiyorsak, üretim ve ihracat odaklı ekonomi modelini geliştirmeliyiz.