Ekim 2025 itibarıyla İzmir’de konut piyasasında arz-talep dengesi giderek bozuluyor. TÜİK’in son verilerine göre kentte toplam 2,2 milyon civarında konut bulunmasına rağmen, aktif nüfus artışı, göç hareketliliği ve kentsel dönüşüm baskısı nedeniyle konut açığının 100 ila 130 bin arasında olduğu tahmin ediliyor.
Deprem riski yüksek bölgelerde yıkımın hızlanması, kiralık konut stokunu da ciddi biçimde azaltmış durumda. Kira fiyatları son bir yılda ortalama %35 artarken, özellikle Karşıyaka, Bayraklı ve Bornova hattında uygun fiyatlı konut bulmak neredeyse imkânsız hale geldi.
Gayrimenkul uzmanları, sektörün son iki yıldır finansal sıkışıklık nedeniyle yeni projelere temkinli yaklaştığını ancak bu durumun artık sürdürülemez hale geldiğini belirtiyor. Uzman görüşlerine göre, müteahhitlerin yeniden üretime geçmesi, hem arzı artırarak fiyat baskısını hafifletebilir hem de istihdamı canlandırabilir.
Yine de maliyet artışları, kredi faiz oranlarının yüksekliği ve arsa sıkıntısı, inşaat sektörünün önündeki en büyük engeller olarak görülüyor.
Ekonomistlerin ortak görüşü net: “İzmir’de konut talebi canlı, arz ise yetersiz. Şehir yeni projelere hazır ama finansal destek olmadan bu açığın kapanması zor.”