Mimarlık, müteahhitlik, ekonomi danışmanlığı ve gayrimenkul geliştirme alanlarında faaliyet gösteren Efe Group Mimarlık, İzmir Urla Balıklıova’da hayata geçirdiği Çınar Konakları projesiyle hem depreme dayanıklılık hem de çevre dostu malzeme kullanımına önem verdi. Firmanın kurucu ortaklarından Mimar Muhammet Kabcı, Türkiye’nin deprem gerçeğini her zaman ön planda tuttuklarını belirterek, “Yaptığımız tüm projelerde deprem güvenliğini öncelikli kriter olarak ele alıyoruz. Balıklıova’daki Çınar Konakları projemizde bu nedenle taşıyıcı sistemi ağır çelikten inşa ettik” dedi. Kabcı, iki katlı bir villa için ağır çelik kullanımının dikkat çektiğini vurgulayarak, “Bize neden ağır çelik kullandığımız soruluyor, biz de neden her yapıda bu kadar fazla beton kullanıldığı sorusunu yöneltiyoruz. Beton Türkiye’de yaygın olsa da dünyada bu kadar fazla tercih edilmiyor. İki katlı villalarda en doğru malzeme ahşap ya da çelik taşıyıcı sistemdir. Çelik, hem geri dönüştürülebilir hem de depreme dayanıklıdır” diye konuştu.
Doğal taş ile yangına karşı yüksek koruma
Projede kullanılan Alaçatı taşı sayesinde duvarların tamamen yanmaz özellikte olduğunu aktaran Kabcı, sadece çatı ve dekoratif bazı detaylarda ahşap kullanıldığını, bunların da yangın geciktirici ve koruyucu malzemelerle desteklendiğini belirtti.
20 özel villa
Kabcı, Çınar Konakları projesinde hakkında şu bilgileri verdi: "Çınar Konakları, 8.500 metrekarelik alan üzerinde konumlanan 20 villadan oluşuyor. Her villada 100 metrekare özel bahçe, 50 metrekare otopark, elektrikli araç şarj istasyonu bulunuyor. Site içerisinde ortak tenis kortu, yüzme havuzu, kamelyalar, ateş çukuru ve yürüyüş yolları yer alıyor. Villalar, arazi konumu sayesinde birbirinin manzarasını kapatmıyor; doğa veya deniz manzaralı seçenekler sunuluyor. Projede yaşam en geç 2026 yılında başlayacak."
"Balıklıova Ege'nin en kıymetli koylarından biri"
Balıklıova’ya, yeni otoban bağlantısının devreye girmesiyle yatırımcı ilgisinin arttığını belirten Kabcı, "Balıklıova, doğal güzellikleri korunmuş Ege’nin en kıymetli koylarından biridir. Girilebilir plaj sayısının fazla olması ve denizinin temizliğiyle öne çıkar. Kaz Dağları’ndan gelen temiz havanın ulaştığı bir lokasyonda yer alması nedeniyle, Balıklıova özellikle KOAH ve astım hastalarının tercih ettiği bir bölge. Çevresinde herhangi bir sanayi tesisinin bulunmaması, bölgenin havasının kirlenmesini engelliyor. Balıklıova’da hâlâ aktif balıkçılık yapılmakta olup, balıkçılar her gün saat 10.00’da Balıklıova mezatında taze balıklarını satışa çıkarır. Bu sayede taze balığa her gün kolayca ve uygun fiyatla ulaşmak mümkün. Evinizden çıktıktan yalnızca beş dakika sonra mavi bayraklı plajlarda denize girebilir, Karaburun’un dağlarında yapılan büyük ve küçükbaş hayvancılık sayesinde doğal beslenen hayvanların etlerine ulaşabilirsiniz. Olası bir pandemi senaryosunda ise kasaba içinde tüm temel ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek bir yaşam imkânı sunar" dedi.
Balıklıova ve Seferhisar'a iki yeni proje
Kabcı, Efe Group Mimarlık olarak Balıklıova’da Çınar Konakları’na benzer konseptte, 20 villalık yeni bir projeyi 2026 yılında başlatmayı hedeflediklerini söyledi. Kabcı, ayrıca Seferihisar Akarca’da, 28 villa ve 41 daireden oluşacak daha minimal yaşam konseptli bir site projesi için de hazırlıkların sürdüğünü ifade etti İki projenin de ruhsat aşamasında olduğunu belirten Mimar Kabcı, 2026 yılı içerisinde bu projelere başlamayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Yurt dışında yatırım...
Kabcı, uzun vadede İzmir genelinde büyük projelere imza atarak, Türkiye çapında ve yurt dışında gayrimenkul geliştirme alanında faaliyet göstermeyi, milli gelire katkı sağlamayı hedeflediklerini ifade etti.