Depremi Konuşmak Yerine Aksiyon Almalıyız!

Niyazi Gültekin

Cumhurbaşkanımız, Bakanlar, Yerel yöneticiler, akademisyenler, STK ve sektör temsilcileri, uzmanlar ve halk; hepimiz Manisa ve Elazığ depreminden sonra aynı doğruyu tekrarladık:

Mevcut yapılaşmayı yenilemeli, depreme dayanıklı ve güvenli yapılar inşa etmeliyiz.

Aklıselim olan her insan mevcut teknoloji ile depremi önleyemeyeceğimizi, ancak depreme dayanıklı güvenli yapılar inşa ederek deprem etkilerini en az seviyeye indirebileceğimizi söyler.

***

30 Eylül 2019’da kaleme aldığım ‘Deprem Bu Coğrafyanın Kaderi’ başlıklı yazımda da depremle yaşamayı öğrenmemiz ve gerekli tedbirleri almamız gerektiğini belirtmiştim.

Bugün de aynı sözümü tekrarlıyorum, “Deprem bizim kaderimiz ve biz bu kaderimizle yaşamayı öğrenmeliyiz.”

Deprem kuşağında olmayan bir vatana göç etmemiz mümkün olmayacağı için depremle mücadele etmeliyiz.

Türkiye ilk kez 1999 Marmara depreminden sonra depreme karşı aksiyon aldı ve Yapı Denetim Kanunu, Kentsel Dönüşüm Kanunu ile inşaatlarda sağlamlığı en üst seviyeye taşıdı.

Bugün inşa edilen binaların neredeyse tamamı deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa ediliyor.

Bu gelişmelere rağmen ülkemizdeki yapı stoğunun yüzde 60-65’i hala risk grubunda.

Kısacası depreme karşı aldığımız önlemler çok çok yetersiz.

Riskli yapıların dönüşümü konusunda verilen teşvikler de kentsel dönüşümün istenilen seviyeye ulaşılmasını sağlayamadı.

***

Plan yapmadan kentsel dönüşüm yapmaya çalışıyoruz.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geçtiğimiz yıl Türkiye’deki riskli binaların sayısı ile ilgili 81 ili kapsayan önemli bir çalışma başlattı.

Türkiye’nin risk haritası çıkarıldıktan sonra bakanlığın belediyelerle koordinasyon halinde ada bazlı planları hazırlaması gerekiyor.

Geniş kapsamlı revizyon imar planları yapılmadan kentsel dönüşümde başarılı olmak ve depreme karşı hazır olmak mümkün değil.

***

Türkiye’nin jeolojik yapısından dolayı daha birçok depremle karşı karşıya kalacağımız malum.

Depreme karşı nasıl önlem alacağımızı hepimiz biliyoruz.

Tek yapmamız gereken aksiyon almak.

Aksiyon almadığımız her an daha çok can yitirmeye devam edeceğiz.