Mimarlık Bir Yaşamı Tasarlama Sanatıdır

Mimarlık Bir Yaşamı Tasarlama Sanatıdır

Port Mimarlık kurucuları Mimar Tuna Ertuğrul ve İçmimar Erol Vurgun’a göre mimarlık, yalnızca belediye işlemleriyle sınırlı bir süreç değil; bölgeyi, ekonomiyi, toplumu ve bireyi içine alan, bir yaşam biçimi tasarlama sanatıdır.

A+A-

Mimari ruhsat projeleri, iç mimari tasarım projeleri, mimari cephe tasarımı ve danışmanlığı, kentsel tasarım gibi geniş bir yelpazede hizmet veren Port Mimarlık; villa, konut, rezidans, otel, AVM ve karma projeler gibi farklı yapı tipolojilerinde 10 yılı aşkın süredir müşteri odaklı çözümler sunuyor. Port Mimarlık’ın kurucuları, sektöre ve ticari faaliyetlerine dair önemli değerlendirmelerde bulundu:

"Port Mimarlık, yatırımcılar için tüm süreci tek çatı altında yönetebildikleri bir çözüm noktasıdır"

Port Mimarlık olarak yalnızca belirli bir alana odaklanmak yerine, tüm süreçleri bir bütün olarak ele alıyor ve birbirine entegre ediyoruz. Projelerimizde ticari kazancın ötesinde mesleki tatmine de önem veriyoruz. İşimizi tutkuyla yapıyor, minimum negatif geri dönüş almayı hedefliyoruz. Bu yaklaşım, müşterilerimizle kurduğumuz iş ortaklıklarının uzun ömürlü olmasını sağlarken, ofisimizin sürekli büyümesine de katkıda bulunuyor.

"Bazen metrekareler yeterli olmaz"

Her projede özgün ve çevresine uyumlu tasarımlar üretmeye çalışıyoruz. Yatırımcılarımızı ve müşterilerimizi dikkatle dinleyerek, hem ihtiyaçlarını karşılayan hem de ekonomik çözümler sunan projeler geliştirmeye özen gösteriyoruz. Ancak bazen talep edilen fazla metrekarelerin işlevselliğe katkı sağlamadığını ve kullanışsız mekanlara neden olduğunu görüyoruz. Port Mimarlık olarak, tasarladığımız yaşam alanlarında tüm mobilyaları en ince ayrıntısına kadar modelliyor, çiziyor ve müşterilerimizle birlikte değerlendiriyoruz. Çünkü mesleğimizin bu hassasiyeti gerektirdiğine inanıyoruz. Mimarlık, yalnızca ruhsat süreçlerini tamamlamak değil; içinde yaşadığımız bölgeyi, ekonomiyi, toplumu ve bireyleri tasarım sürecine dahil ederek bir yaşamı şekillendirmektir.

"Yapay zeka hız kazandırdı, ancak tasarımın ruhu insanda"

Zamanın değişen ihtiyaçlarına uyum sağlamak, tasarımcıların da kendini sürekli yenilemesini gerektiriyor. Bu noktada yapay zeka, mimarlık ve iç mimarlık süreçlerine entegre olarak önemli bir dönüşüm sağlıyor. Özellikle konsept geliştirme, görselleştirme ve veri analizi gibi alanlarda büyük bir hız kazandırıyor.

Ancak bizce yapay zeka, tasarım sürecini destekleyen bir araç olmalı, karar verici bir aktör haline gelmemeli. Çünkü bir mekanı anlamlandıran ve ona ruh katan unsurlar, yalnızca estetik kurallar değil; kullanıcı ihtiyaçları, kültürel bağlam ve insana dair sezgilerdir. Gelecekte yapay zekayı reddetmek yerine onunla uyum içinde çalışan tasarımcıların sektörde öne çıkacağına inanıyoruz. Mimarlık, teknoloji ile gelişen ancak insan dokunuşunu asla kaybetmeyen bir meslek olmaya devam edecek.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.