Deprem bölgesinde hasar gören kredili ancak sigorta teminatı bulunmayan evlere ait konut kredisi borçlarının ödenmesinde depremzedeler ve bankalar arasında bazı sorunlar gündeme geldi. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan uzmanlar, vatandaşlara fırsarçılar konusunda uyarılar yaparken, bankalar ve sigorta kurumlarına yükümlülüklerini anımsattı. Konut sigortasında kritik poliçe detayı! Resmen iptal ediliyor! Konut sigortası yaptıracaklar hemen bakın! TÜKONFED Bankacılık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ölmez, depremden doğan mağduriyetleri haksız kazanç kapısı görenlerin oluştuğuna vurgu yaptı.  Gazete Vatan'dan Yasin Arslan'ın haberine göre; TÜKONFED Bankacılık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ölmez, konu ile ilgili açıklamasında "Yörede özellikle, yaptırılan sigortalardan ve sonucu tazminatlardan haksız kazanç sağlamak üzere faaliyete başlayanlarla ilgili haberler geliyor" ifadelerini kullandı ve gerek bu kesimin yaptıkları etik dışı davranışların, gerek sigorta şirketlerinin tazminat ödemekten kaçınmak için yaptıklarının, gerekse konuyu bilmeden konuşan yorum yapan bazı kişilerin söylediklerinin, sigorta ile ilgili tam bir bilgi kirliliğine sebep olduğunu vurguladı. 
YARGITAY FAKTÖRÜ
Konuya ilişkin bankaların A Grubu Sigorta Acentası olarak faaliyette bulunduğunun altını çizen Ölmez, genellikle, Tüketiciyi Koruma Kanunu ve Tüketici kredileri yönetmeliğinde bulunan kredi bağlantılı sigorta işleminin, faiz dışı gelir temin etmek için yaygın şekilde kullanıldığını aktardı.  Açıklamasında "Hangi sigorta türünün kredi bağlantılı sigorta olduğu hususu ise yasa ve yönetmelikte net bir belirtme olmadığı için tartışmalı. DASK yasal zorunluluk nedeniyle, konut ve yaşam sigortaları ise kredinin teminatı olması nedeniyle, kredi bağlantılı sigorta olarak Yargıtay tarafından da kabul ediliyor" ifadelerine yer veren Ölmez, poliçedeki maddelerin önemine de değindi.  Sigortalarda, ilk yararlanıcının bankalar olduğuna dikkat çeken TÜKONFED Bankacılık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ölmez, son günlerde artan şikayetlerden birinin de konut sigortalarının, deprem maddesi içermemesi olduğunun altını çizerek, "DASK’ta üst limit olan 640.000 lira, hızla artan konut fiyatlarını karşılamadığı için, bankalar kredilerin gelir temin etmenin dışında; kredilerini teminat olması amacıyla; konut sigortasını da kredi bağlantılı sigorta olarak işleme alıyor" açıklamasında bulundu. 

TAZMİNAT TALEP EDİLECEK
Konut sigortalarında yer alan maddelerin; deprem, sel, diğer doğal afetler ve terör klozlarını içermeleri konusunda bir yasal düzenleme ve zorunluluk olmadığını vurgulayan Ölmez, bankaların bu konuda bir madde olmaması halinde müşterilerine bilgilendirmede bulunduğunu dile getirdi. Ölmez, konu ile ilgili açıklamasında "Bu sebeple düzenledikleri konut sigortası poliçelerinde deprem maddesinin olmaması konusunda bankaları, sorumlu olduklarını iddia etmek mümkün olmuyor" değerlendirmesine yer verdi.  Bankaların sigorta poliçelerini yenilemekte ihmal gösterdikleri ve DASK sigortalarında üst sınır yükselişlerine paralel şekilde ek zeyilname yapmadıkları ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Ölmez, "Gelen şikayetlerin önemli bir kısmı da; bankaların sigorta poliçelerinin bitmesi durumunda, süre uzatımını yapmadıkları ile DASK sigortalarında; 640.000 liraya çıkan üst sınır konusunda ek zeyilname yapmadıkları hususları ile ilgili oldu" ifadelerine yer verdi.  Ölmez, Bireysel Kredilere Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin 12. Maddesinin Kredi Bağlantılı Sigortalarda; Yenileme ve Bildirim Başlıklı 12. Maddesinde; bildirim yaparak yenileme yükümlülüğü verdiğine dikkat çekti.  Ölmez, bu işlemlerin tamamının bilgisayar üzerinden yapıldığının altını çizdi ve sigorta poliçesinin süresi tamamlandığında, sigorta şirketi ile uyumlu olarak uzatılması hususunun tüketiciye bildirildiğini aktardı. "Banka eğer bu işlemi yapmadıysa; olası hasardan sorumlu, kredisinin teminat eksikliği nedeniyle de bankalar yasası gereği sorumlu oluyor" diyen Ölmez, uygulamada daha önce de belirtildiği gibi; kredi bağlantılı sigortanın tam saptanmaması sebebiyle sigorta uzatma işlemlerinde; tüketicinin yasal süresindeki talebiyle sigortanın iptal edildiğini ve yenilenen sigortanın primi de ödenmediği için sigortanın iptal edildiğini dile getirdi.  Bu iki durumda da tüketicinin herhangi bir talebi olmadığının açık olduğuna vurgu yapan Ölmez, tüketicinin; talepte bulunmadan önce bu iki hususa dikkat etmesi gerektiğini belirtti. "Eğer, işlem banka ihmalinden kaynaklanıyorsa, bankadan süresi biten sigorta poliçesinin ‘sigorta bedeli’ oranında tazminat talep edebileceğini düşünüyorum" açıklamasında bulunan Ölmez, varsa tüketicin ihmalinin de yargı makamlarınca değerlendirileceğinin göz önüne alınması gerektiğini söyledi.