Ev Alanların Emanetini Taşıyoruz!

Ev Alanların Emanetini Taşıyoruz!

Yücesoy Mühendislik yönetim kurulu başkanı Cem Yücesoy inşaat sektöründe Yap-Sat’ın yerini Sat-Yap’a bıraktığını belirtti. Yücesoy, “Üzerimizde, daha bina ortada yokken ev alıp parasını teslim eden vatandaşlarımızın emanetini taşıyoruz" dedi.

A+A-

Yücesoy Mühendislik…

Cemal Yücesoy tarafından 1989’da proje ofisi olarak açıldı, 1991’de taahhüt projeleriyle müteahhitlik yapmaya başladı. 2002’de limitet şirketi oldu. 2008 yılından itibaren yap-sat projelerine yoğunlaştı. 2014’te altın çağını yakaladı. Bugün 400 milyon TL değerinde 1.630 bağımsız birimden oluşan 7 proje yürütüyor… Mimarlık ve Müteahhitlik faaliyetlerini 110 kişilik ekiple sürdürüyor.

Tabi Yücesoy’un hikayesi 3 satırla anlatacak kadar kısa değil. Bu yüzden bizde İnşaat Deryası olarak uzunca bir röportaj yaptık.

Yücesoy yönetim kurulu 3 isimden oluşuyor.

Cemal Yücesoy; şirketin kurucusu. Daha çok şantiyelere bakıyor. İş yoğunluğundan dolayı röportaja katılamadı. İnşallah ilerleyen dönemlerde Cemal beyin tecrübelerini de siz okuyucularımızla buluştururuz.

Cem Yücesoy; Şirketin yönetim kurulu başkanı. Mimari ve statik konularıyla ilgileniyor. Yücesoy’un geçmişini, gelişimini ve geleceğini bize Cem bey anlattı. Yani okuyacaklarınız Cem Yücesoy’un sözleri.

Mehmet Cem Şişman; Şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı. İş geliştirme konularına bakıyor. Ailenin en yeni üyesi. Cem Yücesoy’un deyimiyle ‘Öz kardeşim gibi’. Mehmet bey her ne kadar röportajda bulunsa bile iş yoğunluğundan dolayı sürekli çıkmak durumunda kaldı. Çok fazla dahil olmasa da bir konuda mesajı çok net. ‘ULAŞILABİLİR FİYAT’. Mehmet Cem Şişman herkesin ulaşabileceği fiyatlarla proje üretme konusunda oldukça hassas.

28 YILLIK TECRÜBE

Yücesoy Mühendislik’i tanıyalım biraz…

1989’da babam Cemal Yücesoy proje ofisi olarak bu firmayı kurdu. 1991 yılında Çeşme’de otel inşaatı ile birlikte inşaat yapmaya başladık. Çeşme’de şantiyelerimiz oldu, il dışında şantiyelerimiz oldu. Almanya’da, Rusya’da şantiyelerimiz oldu. 2002 yılında limited şirketi olduk. 2002’den sonra bende aktif olarak rol almaya başladım firmada. 2002 yılından 2008 yılına kadar daha çok taahhüt işleri yaptık. 2008’den sonra yap-sata öncelik vermeye başladık.

Mehmet bey ile ortaklığınız nasıl başladı?

Mehmet Cem Şişman benim lise arkadaşım. Seyrek projesi ortaklığı ile arkadaşlığımızı işe çevirdik. Seyrek’te iyi bir iş çıkardık. Daha sonra Mehmet, Yücesoy Mühendislik’e katıldı.. 2014 yılından beri de tüm projelerimizi beraber yapıyoruz. Aile gibiyiz. 3 ortaklı bir yapıyız. Babam ben ve Mehmet. Mehmet benim öz kardeşim gibi. Güzel bir şekilde geleceğe yönelik işler yapıyoruz. Babam daha çok şantiye işleriyle uğraşıyor. Mehmet iş geliştirme konularına bakıyor. Ben proje geliştirme mimari ve statik konularıyla ilgileniyorum. Satış pazarlamayı ben, Mehmet ve yönetim kurulu üyemiz Evren bey beraber yürütüyoruz.

İZMİR’İN SANAYİSİ VE TİCARETİ KUZEYE KAYIYOR

Yücesoy’un geçmişine baktığımızda ilk kurulduğu yıllarda Çeşme’de, yap-sat yapmaya başladığı yıllarda Buca’da, bu son dönemlerde ise Menemen’de yoğunlaştığını görüyoruz. İlerleyen süreçte de belli bir bölgede yoğunlaşacak mısınız, yoksa İzmir geneline mi açılacaksınız?

Elbette İzmir geneline yayılacağız. Ama bizim şu anda en önem verdiğimiz bölge Menemen. Menemen’in farklı bir önemi var. Menemen orta gelirliye de hitap edecek çok güzel projeler hayata geçirebileceğimiz bir bölge. Kentin diğer ilçelerinde yapılaşma büyük oranda tamamlanmış. Ufak tefek projeler üretiyorsunuz. Ama Menemen öyle değil. Menemen’i sıfırdan şekillendirdiğimiz mahalleler var. Menemen’de çok ciddi imar alanları var. Menemen bir çekim merkezi. İzmir sanayisi Çiğli organize, Menemen OSB ile Kuzeye yöneldi. Diğer tarafta Aliağa sanayi bölgesi ve Çandarlı liman projesi var. İzmir’in sanayi ve ticaret ağırlığı kuzeye kayıyor. Menemen hem sanayiye yakın hem de sanayinin içerisine girmiyor.

İZMİR KUZEYE MEYİLLİ

İstanbul’daki konut yatırımcıları da İzmir’e gelmeye başladı. İstanbul yatırımcısı Menemen’den ev alıyor mu?

2017 yılı içerisinde 380 civarında konut sattık. Bunun sadece 28 tanesini İstanbullulara sattık. Yani yüzde 9’unu. İstanbullular daha çok Çeşme gibi turistik bölgeleri tercih ediyor. Ama buranın marka değeri yükseldikçe, bu bölge ön plana çıkartıldıkça İstanbullular bu bölgeyi keşfedeceklerdir. İzban ve çevreyolu bölgenin enerjisini artırdı. İstatistiklere bakıldığında Menemen nüfusunun yakın bir gelecekte 800-900 binlere ulaşması bekleniyor. İzmir kuzeye meyilli. Bizde bu işin merkezinde olmaya çalışıyoruz.

FİYATLAR İZMİR’İN GERÇEĞİNİ YANSITMIYOR

İzmir’in metropol semtlerinde arsa fiyatlarının çok yükselmesi İzmir’in kuzeye meyletmesinde etkili oldu mu?

En büyük etkilerinden biri bu zaten. Metropol ilçelerde arsa fiyatlarından dolayı markalı projelerde milyonlu rakamlar konuşulmaya başlandı. Bu aslında İzmir’in gerçeğini yansıtmıyor. İzmir’in bu denli alım gücü yok. Bizim Menemen’de yaptığımız projede maaşlı çalışan bir karı-koca ev sahibi olabiliyor. Bizim temel misyonumuz herkes ev olabilsin. Çok fazla kar güden bir kuruluş da değiliz. Elbette bir iş yapıyorsanız kar edeceksiniz ama biz çok agresif kar amacı gütmeyeceğiz. Bu yüzden fiyatları herkese hitap edecek düzeyde tutmaya çalışıyoruz.

TAAHHÜT İŞİNİ KISMEN BIRAKTIK

Yücesoy olarak uzun yıllar taahhüt projeleri yaptınız. Bundan sonraki süreçte taahhüt projesi düşünüyor musunuz?

Taahhüt işini kısmen bıraktık. Bize büyük ölçekli bir taahhüt teklifi gelirse bunu düşünürüz. Ancak küçük ölçekli taahhüt işlerini tamamen bıraktık. Taahhüt yapma noktasında İzmir’in en ciddi firmalarından biriyiz. Teknik kadromuz var. Kendi iş makinesi parkımız var. Kule vinçlerimiz var. Pencere fabrikamız var. Yani taahhüt anlamında en geniş kadro ve araç kapasitesine sahip firmalardan biriyiz.

110 KİŞİLİK EKİP

Kaç kişilik çalışma ekibiniz var?

Biz hem müteahhit hem de proje ofisiyiz. Şirket bünyemizde 8 mimar, 4 iç mimar, 3 inşaat mühendisi çalışıyor. Şantiyelerimizde 30 tane teknik personel görev yapıyor.  Toplamda 50’ye yakın teknik ekibimiz var. Çekirdek kadromuz 110 kişiyi buluyor. Yaklaşık 25 kişilik satış-pazarlama kadromuz var. 8 kişilik satış sonrası ekibimiz var. Geri kalan da idari personel.

İZMİR’İN DÖNEMİ BAŞLIYOR

Daha önce il dışında taahhüt projesi yapmışlığınız var. İl dışında proje yapmayı düşünüyor musunuz?

Kısa vadede böyle bir planımız yok. İzmir zaten Türkiye’de en fazla potansiyele sahip olan şehir. İzmir’de sektör yavaş gelişti ama şimdi İzmir’in dönemi başlıyor. İl dışından birçok firma İzmir’e gelmeye başladı. Durum böyleyken il dışına çıkmayı düşünmüyoruz. İlerde ne olur şimdiden kestiremiyoruz ama belki yurtdışı projeleri bile düşünebiliriz.

1.630 BAĞIMSIZ BİRİMİN İNŞAATI DEVAM EDİYOR

İzmir’de kaç projeniz devam ediyor?

Seyrek’te 400 konutluk şantiyemiz devam ediyor. Kuzeyşehir’de 400, Ulukent’te 250 konutluk şantiyemiz devam ediyor. Çiğli Park Yücesoy’da 150, Çiğli’deki yeni projemizde 150 konut bulunuyor. İdeal Ofis ve Metrofis projelerimiz var. Toplamda 1350 konut ve 280 ofis inşaatımız devam ediyor.

Bu projelerin toplam yatırım değeri nedir?

Mevcut projelerin yatırım hacmi 400 milyon lira civarında.

2018 HEDEFİ 500 MİLYON TL

2018’de bu rakamı artırmayı hedefliyor musunuz?

Tabi. 2018’de Kuzeyşehir’in yeni etabı başlayacak. Bornova projemiz başlayacak. Seyrek’te yeni etaplar başlayacak. Yelki projesine başlayabiliriz. Yatırım hacmini yaklaşık 500 milyon liraya çıkarmayı hedefliyoruz.

 

FİYATLAR HAVADA UÇUYOR AMA BİRDE GERÇEKLERİMİZ VAR

İzmir’de son yıllarda gökdelen projeleriyle de ön plana çıkmaya başladı. Yeni kent merkezi ve yenş Bornova bölgesinde başlayan gökdelen projeleri var. Sizin hedefinizde bir gökdelen projesi var mı?

Bakıyoruz, değerlendiriyoruz. Bizim en büyük misyonumuz ulaşılabilir rakamlar. Gökdelenlerin maliyeti az katlı yapılara oranla çok yüksek olduğundan satış fiyatı da yüksek oluyor. Fiyatlar havada uçuyor ama birde gerçeklerimiz var. Vatandaşın kazanabileceği şekilde bir fiyat konumlandırması yapabilirsek bizde bu bölgede bulunuruz.

YÜKSEK KATI SAKINCALI GÖRMÜYORUM

Yüksek yapılaşmaya karşı çıkan çok ciddi bir kesim de var. Siz nasıl bakıyorsunuz yüksek yapılaşmaya?

Yüksek katı çok sakıncalı görmüyorum. Ancak bu kadar çok yüksek katın ortaya çıkması pahalılığı da beraberinde getiriyor. Bayraklı’daki 30-40 katlı yapılar; Alsancak’ın, Bostanlı’nın, Güzelyalı’nın 8 katlı Çin Seddi gibi surlarından daha güzel bir görüntü oluşturuyor. Asıl sıkıntı İzmir’in eski yerleşim yerlerinde.

KAMU BİNALARI VE ESKİ YERLEŞİM YERLERİ BÜYÜK FIRSAT

İzmir’in eski yerleşim yerleri için nasıl bir dönüşüm süreci hayata geçirilmeli?

İzmir’in her anlamda planlamaya ihtiyacı var. İzmir’in çevresinde ciddi sanayi alanları açılmalı ve şehrin içinde kalan tüm sanayi alanları kaldırılmalı. Kamu binaları ve eski yerleşim yerleri İzmir için çok büyük bir fırsat. Kamu binaları şehrin çevresine taşınıp kampüsleştirilmeli. Şehrin yakınlarında tarıma elverişli olmayan birçok tepe var. Buralar planlanarak düşük katlı villa alanı olarak değerlendirilebilir. Eski yerleşim alanlarında yaşayanlar için uydu kentler yapılmalı. Belediye eski yerleşim YERLERİNDE kamulaştırma yaparak bu alanları yeşile dönüştürmeli. Uçaktan baktığınızda sadece mezarlıkları yeşil alan olarak görebiliriz. İzmir’in yeşil alanları artırılmalı.

BELEDİYELER İSTERSE KAYNAK YARATABİLİR

Belediyeler sürekli kamulaştırmanın çok maliyetli olduğundan, kamulaştırma için yeterli bütçeye sahip olmamasından yakınıyor ama?

Belediyeler isterse kaynak yaratabilir. Belediyelerin arazileri var. Kamu arazileri var. Örneğin Urla’nın açığında adalar planlanabilir. Orada bir uzun ada var. Konak, Bayraklı ve Karşıyaka’nın toplamı kadar büyüklükte. Bu ada turizme kazandırılırsa buradan elde edilen kaynak şehrin yeşillenmesi için kullanılabilir. Bunun gibi bir sürü örnek var. Sakız adasına göz dikiyoruz ama kendi adalarımızı görmüyoruz

BİNA YAPAYIM-SATAYIM DEVRİ BİTTİ

Satış pazarlama konusunda çok ciddi bir atılımınız oldu. Bunun size geri yansıması nasıl?

Markaya yaptığınız her yatırım kendini buluyor. Artık bir bina yapayım, satayım devri bitti. Biz projelerin tanıtımına çok önem veriyoruz. Projenin doğru anlatılmasını önemsiyoruz. Markamızı doğru bir yerde konumlandırmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar başarılı olduk. Aldıkları bir yerin bilinir olması, marka olması insanlara da güven veriyor.

İZMİR’E İKİNCİ ÇEVREYOLU ŞART

İzmir-İstanbul Otoyolu, Körfez geçiş projesi, Sabuncubeli tüneli, Menemen-Aliağa-Çandarlı otoyol projesi, Çandarlı limanı vb. birçok proje hayata geçiriliyor İzmir’de. Bu projelerle birlikte il dışından birçok yatırımcı da İzmir’e yönelmeye başladı. Tüm bu gelişmelerin ışığında İzmir’in gelecek 10 yılı hakkında öngörülerinizi alabilir miyim?

Bu projelerin hepsi çok güzel projeler. Otobüs şoföründen iş adamına kadar herkesin desteklemesi gerekiyor. Bu şehrin değerlenmesi herkese fayda sağlayacaktır. Bu projeler dışında daha nasıl projeler hayata geçirebileceğimizi tartışmamız lazım. Bu projelerden en önemlisi körfez geçiş projesi. Bu şehir sürekli gelişiyor. Trafik gitgide artıyor. 2025’te 8.5 milyon nüfus diyoruz. İzmir’in gelecekteki en büyük sorunu trafik olacak. Önce körfez geçiş projesi daha sonra şehir merkezindeki diğer trafik hatlarının ele alınması lazım. İzmir’in ikinci çevreyoluna ihtiyacı var. İstanbul ve Ankara’dan Muğla-Aydın yönüne giden trafik İzmir’den geçiyor. İzmir dışına bu illere bir bağlantı yolu yapılarak İzmir transit geçit olmaktan kurtarılmalı. Bu İzmir’in trafik yükünü de hafifletir.

İZMİR HER ANLAMDA FIRSATLAR DÜNYASI

Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı?

İzmir her anlamda fırsatlar dünyası. Herkesin üzerine düşmesi gerekiyor. STK’ların projelere köstek değil destek olması lazım. İnşaat yatırımcılarının mimariye önem vermesi lazım. Daha pahalı ürünler kullanmak yerine daha şık binalar yapılması önemli bence. İstanbul bu ülkenin merkezi, dünyanın sayılı kentleri arasında. İzmir neden olmasın!

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.