İzmir'de İmara Açılan Tarım ve Sit Alanları Meclis Gündeminde

İzmir'de İmara Açılan Tarım ve Sit Alanları Meclis Gündeminde

CHP İzmir milletvekili Murat Bakan Çeşme, Güzelbahçe, Urla, Karşıyaka, Çiğli, Menemen, Kemalpaşa ve Selçuk ilçelerinde imara açılan bilerce hektarlık alanı meclis gündemine taşıdı.

A+A-

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, İzmir'de imara açılan tarım ve sit alanlarına ilişkin soru önergesi hazırladı. Bakan, sorularının Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından yanıtlandırılmasını talep etti.

Başkanlığa geliş tarihi 25/05/2017 olan 7/13915 esas numaralı İzmir'de imara açılan tarım ve sit alanlarına ilişkin yazılı soru önergesine yanıt verilmediğini belirten CHP'li Bakan önergesinde "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2016 yılının başlarında İzmir’de Çeşme ve Alaçatı’nın da aralarında bulunduğu 1400 hektar alanı imara açmıştır. İmara açılan alanların önemli bölümü Birinci Derece Sit, yeşil alan, ağaçlandırılacak alan ya da tarım alanları kapsamında yer almaktadır. 2016 yaz aylarında ise İzmir 1 ve 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları İzmir genelinde pek çok değişik yerde sit derecelerini değiştirmiştir. Söz konusu karar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca da ilan edilmiştir. Böylece imara açılan 1400 hektar alanın içindeki sit alanlarında inşaat yapılmasının önünde engel kalmamış, yani 28 adet fuar alanı kadar büyüklük betonlaşmaya bırakılmıştır." dedi.

"Çeşme’de Birinci Derece Doğal Sit kapsamında olan 62 hektar alan imara açılarak turizm tercihli konut alanı yapılmış, benzer şekilde Çeşme ve Alaçatf da yeşil ve ağaçlandırılacak alanda kalan toplam 168 hektar alan da imara açılmıştır." şeklinde açıklamalarda bulunan Murat Bakan "Keza, Çeşme Musallah Mahallesi'nde "Ağaçlandırılacak Alan", Reisdere Mahallesi’nde "Kentsel ve Bölgesel Yeşil Alan", Ilıca Mahallesi’nde "Makilik - Fundalık Alan" olan 90 hektarlık bölge yapılaşmaya açılmış, Alaçatı Mahallesi'nin batısında kalan 93 hektar alana da yine aynı şekilde imar izni verilmiştir." dedi.

Çiğli’de Egekent Mahallesi’nin kuzeyinde “ Bölge Parkı/Büyük Kentsel Yeşil Alan” olarak belirlenen alana "Kentsel Gelişme Alanı" yapılarak inşaat yapımına olanak sağlandığını belirten CHP'li Bakan, Karşıyaka-Doğançay Rekreasyon alanının güneyinde "Doğal ve Ağaçlık Karakteri Korunacak Alan"ın da betonlaşmaya açıldığını belirtti.
 
"Gaziemir merkezinin batısında yaklaşık 200 hektar büyüklüğündeki “ Doğal ve Ağaçlık Karakteri Korunacak alan", Menemen-Emiralem-Göktepe Mahallesi’nde "tarım alanı” olarak belirlenmiş olan aynı zamanda Gediz Nehri taşkın alanında da kalan bölgede yapılaşma izni verilmiştir." diyen Bakan önergesinde diğer imara açılan alanları şu şekilde sıraladı:

"Kemalpaşa Yukarı Kızılca’nın batısında 270 hektarlık "Doğal ve ağaçlık karakteri korunacak alan” yeni yapılaşmalara açılmış, yine Kemalpaşa merkezinin kuzeyindeki 90 hektarlık alan da da imar izni verilmiş, Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesinin batısında "Orman alanı" ve “ Doğal ve ağaçlık Karakteri Korunacak Alan’’ üstelik 1. Ve 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı içerisinde kalan 110 hektarlık alan da yapılaşmaya açılmıştır. 

Selçuk merkez yerleşim alanındaki Kentsel Gelişme Alanı lekesi doğu yönünde yaklaşık 160 hektar genişletildi. Yani Selçuk’ta 160 hektar "Tarım Alanı" alanına imar verilmiştir. Güzelbahçe-Çelebi Mahallesi’nde bulunan konut yerleşiminin kuzeyi ile otoyol arasında kalan 1981 yılında İmar ve İskan Bakanlığı'nca onaylanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlarında " Korunacak Tarım Alanı” olarak belirlenmiş ve bugüne kadar tarımsal yapısını ve ağaç dokusunu korumuş kentsel sınırlayıcı yeşil kuşak göfevini üstlenen alan da yapılaşmaya açılmıştır. Urla İçmeler’de de tarım alanlarının imarı "kentsel gelişim alanı” ile değiştirilerek yapılaşmanın önü açılmıştır." 

CHP'li Bakan bu bağlamda şu soruları sordu:

1) İzmir yılda 3 mahsûl alan dünyanın en verimli ovalarına sahip bir kenttir. Tarım İzmir'in dünyaya açılmasını sağlamış, yüz yıllarca kent incir, tütün, pamuk gibi ürünleri dünyaya ihraç etmiştir. İmara açılan alanların ne kadart tarım alanıdır? Buna ilişkin bir değerlendirme yapılmış mıdır?

2) Ayrıca, Türkiye'nin doğal ve tarihi güzelliklerinin hızla tüketildiği ve kıyıların betona teslim edildiği bir süreçte sit alanlarının daraltılmasının zarar görmesinden imtina ettiğimiz tarihi, doğal, arkeolojik alanların korunmasında zaafıyet yaratabileceği göz önünde bulundurulmuş mudur?

3) Bu kararlar alınırken koruma kurullarının Sit derecelerini değiştirmelerine sebep olacak ne gibi yeni bilimsel veriler ortaya konmuştur?

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.